Bölüm anahatları
-
Bu derste, bu coğrafyada asırlardan beri var olan ve bilime hizmet eden Kayrevan Medresesi, Beytu'l-Hikme, Mustansıriyye Medresesi, el-Ezher Üniversitesi, Dâru'l-Funûn ve diğer köklü eğitim kurumları hakkında bilgiler verilecektir.
Ortadoğu’nun en önemli ve en kalabalık Arap ülkesi olan Mısır’daki dinamikler ve sosyal hareketler, Arap dünyasında büyük etkiler yapma ve sonuçlar yaratma potansiyeline sahiptir. Bu konumundan ötürü Mısır, bölgede, Osmanlı’nın son döneminde ve sonrası oluşan toplumsal süreçlerde belirleyici olmuştur. Gerek İngiliz gerekse Fransız işgalleri ve Mehmet Ali Paşa’nın başlattığı toplumsal reformlar, Mısır’daki eğitim tarihinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Ayrıca Mısır, İslami ve geleneksel eğitimin en önemli kurumlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Bu kurumlar İslam dünyasında modernle gelenekseli bir arada harmanlama konusunda başarı veya başarısızlıkta önemli görülmektedir. Bölgedeki Arap toplumları içinde bir nevi değişim ve dönüşümünün öncülüğünü yaptığı için Mısır, bulunduğu coğrafyada modernleşme tecrübesini yaşayan ilk toplumdur.
Osmanlı döneminde Mısır’da eğitim, İstanbul ve Balkanlar’a benzer bir sisteme dayanan ancak yerel kültür ve âdetlere uyarlanan bir yapıya sahipti. Bu durum, 1898 yılında Napolyon Bonapart’ın Mısır’ı işgaline kadar devam etmiştir. Bu dönemde; ulema, medrese ve dinî dersler eğitim sisteminin temel taşlarıydı ve el-Ezher Üniversitesi Mısır’ın sınırlı sayıdaki entelektüel ve elitinin yetiştiği bir kurumdu
