Bölüm anahatları

  • Astronomi II

    Cumhuriyet Dönemi’nde astronomi alanında ilk büyük atılım, İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi Enstitüsü’nün kurulmasıyla başlamıştır. Bugün Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nde yer alan Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, 1933 yılında İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi bünyesinde Astronomi Enstitüsü adıyla Berlin Postdam Gözlemevi’nde çalışmış olan Ord. Prof. Dr. Erwin Finlay Freundlich tarafından kurulmuştur. Freundlich’e birisi çok kısa süreli olmak üzere 3 yabancı yardımcı verilmiştir. Bunlardan biri olan Wolfgang Gleissberg, 1 Ocak 1934’te Enstitü’de göreve başlamıştır. 24 Eylül 1934 yılında Nüzhet Toydemir Gökdoğan, 1935 yılında Dr. Tevfik Okyay Kabakçıoğlu ve Paris Pişmiş çalışmalara katılmışlardır. Aynı yıl, Freundlich tarafından İstanbul Üniversitesi’nde İstanbul Üniversitesi Gözlemevi (Iuo) kurulmuştur.

    Freundlich’in 1937’de Astronomi Enstitüsü’nden ayrılmasından sonra, yeniden bir yabancı profesör bulunup kendisi ile anlaşma imzalanıncaya kadar Enstitü’yü Gleissberg yönetmiş ve dersler kendisi ile Nüzhet Gökdoğan tarafından verilmiştir. 1 Eylül 1938’de fotometri konusunda dünyaca ünlü Ord. Prof. Dr. Hans Rosenberg (1907-1909 yılları arasında, Göttingen Üniversite Rasathanesi’nde kendi bulduğu bir yöntemle 70 parlak yıldızın spektrumunda 60 yerde spektral parlaklığı ölçerek ilk defa yıldızların sıcaklığını tayin etmiş ve böylece astronomi dünyasında büyük bir şöhrete kavuşmuştur) Enstitü Direktörlüğü’ne getirilmiştir. Rosenberg, İstanbul’da çok kısa bir süre kalabilmiş ve 26 Temmuz 1940’ta İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. Rosenberg’in ölümüyle Astronomi Enstitüsü, 1940-1941 ve 1941-1942 ders yılları arasında yine profesörsüz kalmıştır. Öte yandan, 1942 yılında Zeynep Hanım Konağı’nın yanmasıyla burada faaliyetlerini sürdüren Dekanlık ve büroları ile Matematik Enstitüsü, Astronomi Enstitüsü’nün bulunduğu binaya taşınmıştır. Bu durum Astronomi Enstitüsü’nü sıkıntıya sokmuştur, çünkü artık çalışmalarını yürütebilecekleri yalnızca bir odaları vardır.

    1948’den önce yapılan teorik çalışmalar, Uzay Absorpsiyonu ve Yıldızların İçyapısı konularında sürdürülürken, bu tarihten sonra küçük gezegen gözlemlerine başlanmış ve özellikle Güneş çevrimi üzerine çalışmalar yürütülmüştür. 1956 yılında satın alınan Lyot Filtresi yardımıyla, günlük leke çizimlerinin yanı sıra Güneş’in kromosfer tabakası da incelenmiş ve böylece gözlemlerin kapasitesi genişletilmiştir. Ayrıca gözlem verilerinin çeşitli uluslararası merkezlere gönderilmesine başlanmıştır.

    Bu dönemde yurtdışından pek çok bilim adamı bölümde çalışmış ya da bölümü ziyaret etmiştir.

                1958’den sonraki yıllarda Astronomi Enstitüsü, Bölüm haline getirilmiş ve Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) fakültelerdeki bölümler üzerinde yaptığı düzenlemeler sonucu, 1982’de Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü adını almıştır. İstanbul Üniversitesi’nde görev alan astronomların çalışma alanları, Güneş Fiziği, Yıldız Astrofiziği, Galaksi ve Galaksi dışı Astronomi’dir.

                İstanbul Üniversitesi’nde Astronomi Enstitüsü’nün açılmasından 11 yıl sonra astronomi alanında ikinci önemli gelişme, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Astronomi Enstitüsü’nün kurulmasıdır. Astronomi Enstitüsü, 1944 yılında Okyay Kabakçıoğlu’nun çabalarıyla faaliyete geçmiştir. Enstitü’nün ilk asistanı Dilhan Eryurt’tur. 1954 yılında Enstitü’nün başına Egbert Adriaan Kreiken getirilmiştir. 1958 yılında da Ahlatlıbel Köyü yakınlarında bir gözlemevi kurma çalışmaları Kreiken’in girişimleriyle başlamış ve 26 Ağustos 1963’te NATO desteğiyle düzenlenen “Yıldız Sistemlerinin Yapısı” adlı uluslararası bir sempozyumla Ahlatlıbel Gözlemevi hizmete açılmıştır. Gözlemevi 1964’te bağımsız bir araştırma enstitüsü olmuştur.

                Ankara Üniversitesi, Astronomi Bölümü’nde görev alan astronomların çalışma alanları, Yıldızların fotometresi ve gözlemlerin indirgenmesi, Güneş atmosferindeki manyetik aktiviteler, Morötesi uydu tayf gözlemlerinin analizi, Soğuk yıldızların atmosferleri, Çift yıldızların yörünge analizleri, RS CVn, W Uma, Algol ve W Ser türü çift yıldızların fiziksel özellikleri, kuyrukluyıldız ve asteroitlerin yörünge hesapları ile Güneş ve Ay tutulmalarının hesaplanmasıdır.

           Cumhuriyet Türkiyesi’nde astronomi alanında diğer önemli gelişme, Ege ve ODTÜ üniversitelerinin astronomi bölümlerinin kuruluşu ile yaşanmıştır. Böylece astronomi bölümleri yaygınlaşmaya başlamış ve bilimsel çalışmalar yoğunlaşmıştır.

    Ege Üniversitesi Astronomi Kürsüsü kurulurken, okutulan astronomi derslerinin uygulamalarını yapmak, astronomi eğitimine yardımcı olmak, gökbilimcilere yetişme olanaklarını sağlamak, bilimsel araştırmalar yapmak, ulusal ve uluslararası gözlemevleriyle bilimsel işbirliği kurmak, halkın astronomiye merakını giderecek faaliyetlerde bulunmak amaçlarını gerçekleştirmek için bir gözlemevi kurma çabalarına girilmiş ve başlangıçta küçük bir gözlemevi kurulmuştur.

                Ege Üniversitesi, Astronomi Bölümü’nde görev alan astronomların araştırma konuları, soğuk yıldızlarda manyetik etkinlik, uzun dönemli değişimler, fakular yapı araştırmaları, kromosferik aktif tek ve çift yıldızların ışık ve renk değişimlerinin araştırılması, fotometrik özelliklerinin belirlenmesi, yakın çift yıldızların fotoelektrik ışıkölçümü ve analizi, RS CVn yıldızlarının uzun dönemli ışık değişimleri, ışık eğrisi analizleri, ikili ve çoklu yıldız sistemlerinin dönem analizi, Algol türü örten çiftlerde yığılma disklerinin oluşumu ve yapısı, örten çift yıldızlarda eksen dönmesi, Güneş’e ait radyo parlamaları, koronal ısınma, flare mekanizmaları, Güneş modelleri, yıldızların içyapısı, Güneş’in ve gezegenlerin oluşumu, ilkel gezegenimsi sistemler, diğer yıldızlarda gezegen araştırmaları, yıldız sismolojisi, Gamma Doradus değişen yıldızlarının fotometrik değişimleri, Wolf-Rayet Yıldızları, Genel Relativite ve Kozmoloji, Sarmal gökadaların tayfsal analizidir. 

    1962 yılında diğer bir gelişme ise ODTÜ’de yaşanmıştır. Bedri Süer tarafından ODTÜ’de astronomi dersleri verilmeye başlanmış ve daha sonra bu üniversitede 1968 yılında, Dilhan Eryurt ve Hakkı Ögelman’ın gayretleriyle Fizik Bölümü içerisinde Astrofizik Anabilim Dalı kurulmuştur. 1969 yılında da bu kadroya Paris Pişmiş katılmıştır. 1990 yılında da kuramsal çalışmalar yanında gözlemsel çalışmaları da yürütebilmek için ODTÜ Fizik Bölümü Gözlemevi faaliyete geçmiştir. Kurumda, geleneksel matematiğe dayalı astronomi çalışmaları yerine, fiziğe dayalı astronomi-astrofizik çalışmalarının, Türkiye’deki astronominin ilerlemesi ve dünyadaki yeniliklerin takip edilebilmesi için gerekli olduğuna inanılmıştır.

    ODTÜ’de yürütülen araştırmalar ise, yıldızların yapıları ve evrimleri, modelleme, yüksek enerji astrofiziği (X ve Gama lenn astrofiziği), değişen yıldızlar üzerinedir.

    Yukarıda söz konusu edilen üniversitelerdeki gözlemevlerinde çok sayıda araştırmacı yetişmiş ve uluslararası düzey yakalanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte, burada dikkat edilmesi gereken nokta, üniversite gözlemevlerinin kolay ulaşılabilen ve daha çok eğitim-öğretim amacıyla kullanılan küçük teleskopların kullanıldığı merkezler olmalarıdır. Bu gözlemevlerinin ortak özellikleri a) ilgili üniversitelere yakın olmaları, b) daha çok eğitim-öğretime yönelik küçük aletlerle donatılmış olmaları ve c) sadece optik astronomide etkinlik göstermeleridir.

    Üniversitelere yakın olmaları gözlemevlerinin daha yaygın ve etkin olarak kullanımlarına olanak sağlamış, ancak yeterince yüksek yerlerde kurulmamış olmalarından, daha doğrusu Sıcaklık Dönüşüm Katmanı’nın kirlilik denizi içinde bulunmasından dolayı buralarda çalışan araştırıcıların duyarlı gözlem yapması engellenmiştir. Yine bu özellik nedeniyle, üniversite gözlemevleri büyük kentlerin ışıklılık etkisi altındadır ki astronomide bu etkiye “ışık kirlenmesi etkisi” denir. Işık kirlenmesiyle gökyüzü aydınlanır ve sönük gökcisimleri gözlenemez. Dolayısıyla, büyük kentlerde gökyüzüne bakıldığında, çoğu zaman Ay ve Güneş’ten başka gökcismi görülemez.