Bölüm anahatları
-
İmruu’l-Kays
Kinde kabilesinin ileri gelenlerindendir. Kuleyb ve el-Muhelhil, İmruu’l-Kays’ın dayısıdır. Rivayet edildiğine göre babası Hucr, İmruu’l-Kays’ı söylediği aşk şiirlerinden dolayı yanından kovmuş, hatta azatlı kölesi Rebî‘a’dan onu öldürmesini istemiştir. Ancak Rebî‘a onun yerine bir sığır yavrusunu keserek hayvanın gözlerine Hucr’a getirmiştir.
İmruu’l-Kays’ın dedesi el-Hâris b. Amr, Sâsânî hükümdarı Kubâd’ın atamasıyla Hîre tahtına çıkarılmıştır. Oğlu Hucr’u da Esed oğulları ile Ğatafan kabilesinin başına emir tayin etmiştir. Ancak daha sonra Esedliler ayaklanarak Hucr’u öldürmüşlerdir. İmruu’l-kays Esedlileri yenmiştir. Ancak Esedliler Hirelilerle İranlıların yardımını temin edince İmruu’l-Kays’ın taraftarları yenilmiştir. Bunun akabinde de İmruu’l-Kays Bizans imparatorundan yardım istemeye gitmiştir. Şairin asıl adının Cendah olduğu ancak hayat ile çok mücadele ettiği için “şiddet ve mücadele adamı” anlamına gelen İmruu’l-Kays adını aldığı rivayetler arasındadır. Onun şiirleri kendinden sonraki şairleri çok etkileyerek Arap şiirinde çığır açmıştır. Örneğin şiirinde ilk defa kısasî tarzı işlediği görülür. Bu tarz daha sonra en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Kasideye ḳifâ diye başlama üslubunu getirmiştir.
