Güney-Batı grubu, Azerbaycan Türkçesi
AZERBAYCAN TÜRKÇESİ
Azerbaycan ‘ın Türkleşmesi 11. yy’da Selçuklular ve 13. yy’da İlhanlılar devrinde olmuştur. Fakat bunlar gelmeden önce Azerbaycan’da Türklerin bulunduğu ve yerli ahali ile karışarak Türkçe konuşan bir zümre oluşturdukları düşünülmektedir. Daha öncesinde Azerbaycan’da eskiden kullanılan yerli lehçeye Azeri tabiri kullanılmakta idi. Bu lehçe, Fars lehçelerinden biri olup aynı tabir bu lehçeyi kullanan halk için de geçerlidir. İlhanlılar ve Selçuklularla gelen Türkmenler daha önce bu bölgeye yerleşmiş olan Doğu ve Kıpçak boylarını da etkileyerek dillerine Oğuz unsurlarını katmışlardır.
Bugün Azerbaycan Türkçesi kuzeyde Azerbaycan’da, güneyde İran Azerbaycan’ında ve kısmen de Türkiye’nin kuzeydoğu sınırlarında konuşulur. Azerbaycan Türkçesinin en eski şekillerini 14. yy Dede Korkut Oğuzname’lerine dayandıranlar da vardır. Fakat o yüzyıldaki Anadolu Türkçesi içinde bir Azerbaycan Türkçesi özelliğinden söz edilemez.
Hatırlanacak: Dilaçar, Agop, "Türk Lehçelerinin Meydana Gelişinde Genel Temayüllerin Koyulaşması ve Körlenmesi", TDAY-Belleten 1957, Ankara 1988, s. 83-93.
Azeriler uzun zaman Osmanlı ve İran etkisinde/idaresinde kalmışlardır. 16. yy’da Safevi sülalesi zamanında İran nüfuzu çok artar. Bu dönemde dile İran etkisi fazlasıyla girdiğinden Azeri Farsçası denilen dil hakim duruma gelir. Osmanlılar son olarak 1724’te işgal etseler de tam olarak ele geçiremezler. 18. yy’da Ruslar kargaşalık yaratarak Türklerin Azerbaycan’da kalmalarına engel olurlar. Bunun üzerine Azerbaycan küçük hanlıklara bölünür ve bunlar Rus idaresi altına girerler.
Kuzey Azerbaycan’da 1905 ve 1917 Rus ihtilalinden sonra milli hareket örnek oluşturacak mahiyet alır ve 1918’de toplanan Azerbaycan Milli Şurası Kafkasya Azerbaycanı’nın istiklalini ilan etmiş ve 1920’de Rus işgaline uğramış ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı altında tekrar Rus idaresine girmiş bu durum 1990’a kadar devam etmiştir.
Bugün Azerbaycan Türkçesi Kuzey Azerbaycan’ın yazı dilidir. 1930’a kadar İran’da Azeri Türkçesi ağırlık merkezi iken yazı dilinin esas aldığı ağız Tebriz ağzıdır. Ağırlık kuzeye geçerken buna Bakü ve Karabağ ağızları da katılmıştır. Bugün Azerbaycan Türkçesi Bakü, Karabağ ve Tebriz üçgeni ile umumi güneybatı Türkçesinin gelişmesine dayanır.
Azeri ve Osmanlı sahaları arasındaki temas ve birleşme noktaları Anadolu’dur. Bu noktalar kesin bir çizgi ile ayrılmaz, iç içe geçmiş durumdadır. Azerbaycan Türkçesinin özellikleri Kars’tan başlayarak Sivas, İskenderun ve Orta Anadolu’nun içlerine kadar hissedilir. Bu tesir doğudan batıya zayıflar. Anadolu’nun en eski Azeri bölgesi Kars’tır.
Azeri Türkleri 1929’ye kadar genelde bütün Türk dünyası gibi Arap alfabesini kullanmış, 1929-1939 arası Latin alfabesini, 1939’dan 1991’a kadar Kiril alfabesini, 1991’den sonra Latin alfabesini kullanmışlardır. Bugün için sadece Latin harflerine dayanan Azeri alfabesi kullanılmıyor bunun yanında Kiril de kullanılıyor.
Azerbaycan Alfabesi
Azerbaycan Türkçesi Özellikleri:
1.Azeri Türkçesi kapalı e sesini mükemmelen koruyan Türkçedir. Bu ses, /e/ ile /i/ arasında bir sestir. Türkiye Türkçesinde yazıda ayrı bir işaretle gösterilmeyen bu ses, ağızlarda halen yaşıyor.
Hatırlanacak: Kapalı /e/[1] sesinin taa Orhon Türkçesi döneminde Yenisey yazıtlarında ayrı bir işaretle gösterildiğini hatırlayınız. Bu konuda size bir makale ismi verilmişti. Ayrıca Orhon yazıtlarında bazen /e/ bazen /i/ şeklinde yazılan aynı kelimedeki söz konusu sesin gelişimi konusunda söylenilenleri hatırlayınız.
Azerbaycan Türkçesindeki kapalı e sesi T. Türkçesinde e ya da i (Az. el = TTü. il)’dir.
Azerbaycan Türkçesinde /e/ sesi, yabancı dillerden geçmiş alıntı kelimelere de yansımıştır: heç (Far.)
Az. Türkçesinde /e/’nin yanında bir de /a/ ile /e/ arasında telaffuz edilen açık /ä/ sesi vardır. Bizim /a/ ile telaffuz ettiğimiz alıntı kelimeler /ä/ iledir: ğälb (kalp), täsvir, vätän, şärkda (şarkda), ğährämän, müntäzäm, äşk (aşk)
Türkiye Türkçesinde /a/ ile söylenilen alıntı kelimeler /y/ önünde Azerbaycan Türkçesinde kapalı e /e/ ile söylenir: heyran, heyat, heyvan
Hatırlanacak: Burada incelmenin neden kaynaklandığı ve inceltici ve daraltıcı etkisi olan diğer ünsüzler nelerdir?
Türkiye Türkçesinde /u/ ile söylenilen yabancı kelimeler /ü/ iledir: güsse, hüsüsi, müellim, güvvet
2. Kelime başındaki t- > d-, k- >g özelliği sadece Azerbaycan Türkçesinin değil Güney-Batı grubunun ayırıcı özelliğidir. Bu durum sadece kelime başında değil bütün pozisyonlar için geçerlidir: ğaya, ğuş, ğara, ğız, ğapı, ğıymet, ğerar, heğiğet, nöğte “nokta”, ağ, uzağ, ğaranlığ, barmağ, varağ, yanığlı “kederli”, azaldığça.
daş, dat, duz, darağ, dırnağ, dırman-, dovşan
3. Kelime başında /ı/ sesi bulunmaz, /i/’ye dönüşür: ırağ “ırak”, islat-, işığ
4. Türkiye Türkçesinde /y/ ile başlayan kelimelerde ilk ses düşmüştür: ilan “yılan”, iyid “yiğit”, ulduz “yıldız”, üz “yüz”, ürek “yürek”, ildırım
5. q > h (hı): bah-, çıh-, yahın “yakın”, tohun-, yıhan-, balıh, ayah, yoquş, bahış.
6. Dudak ünsüzleri önündeki (b, v, m, p) düz ünlüler (a, e, ı, i) yuvarlaklaşır: dovşan, ovuç, ov “av”, mövsüm, dövlet, çovdar
7. Bazı kelimelerde arkaik şekil kullanılır: dodağ, oyan-, kiçik
8. Halaçça da sistemli olarak korunan h- Azerbaycan Türkçesinde dağınık olarak korunmuştur: hür-, hürk, hörümcek, heyva
9. g > y: İnce sıradan olan /g/ telaffuzda Türkiye Türkçesinde olduğu gibi /y/ olmuştur: geldiyi, deyil, göye “göğe”, çiçäyi, diräyä
g > v: buzov, bülöv
10. b- > m: men, min-, min “1000”, moynuz
11. Orta hecesinde r olan kelimelerde metatezler görülür: torpah, yarpah, arvad
12. Fiil Çekimi
Şimdiki zaman -r / -Ir / -Ur (olumsuz: -mIr / -mUr): alıram, alırsan, alır, alırığ, alırsınız, alırlar
almıram, almırsan, almır, almırığ, almırsınız, almırlar
ğoyur / ğoymur; ğorhursan; görmürem; ohumursunuz
Geniş zaman -Ar: alaram, alarsan, alar, alarığ, alarsınız, alarlar
almaram, almazsan, almaz, almarığ, almazsınız, almazlar
Belirsiz geçmiş zaman: gälmişäm, gälmişsän
gälipsän, gälip, gälipsiniz, gälibler
[1] Bu derste kapalı e sesi için kullanılacak işaret normal /e/ sesi, açık e sesi için kullanılacak işaret /ä/’dir.