T B1-7
Tonyukuk Yazıtı (Batı Yüzü 1-7)
B1
bilge ton͡yu͡ku͡k b(e)n öz(ü)m t(a)bg(a)ç il(i)ŋe k͡ııl(ı)n͡tım türk bod(u)n t(a)bg(a)çka k͡öör(ü)r (e)rti
Bilge Tonyukuk, ben kendim, Çin memleketinde doğdum. (O zaman) Türk milleti Çin’e tâbi idi.
il ‘memleket, ülke’ +i [3. tekil kişi iyelik eki] +ŋe [yönelme durumu eki]
kılın- ‘yaratılmak’ < kıl- ‘kılmak’ –(ı)n [dönüşlülük eki] –tım [1. tekil kişi belirli geçmiş zaman eki]
kör- ‘tâbi olmak’ –ür erdi [3. tekil kişi geniş zamanın hikâyesi]
B2
türk bod(u)n k(a)nın bulm(a)y(ı)n t(a)bg(a)çda (a)dr(ı)l͡tı k(a)nl(a)n͡tı k(a)nın k͡ood(u)p t(a)bg(a)çka y(a)na iç(i)kdi t(e)ŋri (a)n͡ça t(e)m(i)ş (e)r(i)n͡ç k(a)n b(e)rt(i)m
Türk milleti (kendi) hükümdarını bulmayınca Çin’den ayrıldı, hükümdar sahibi oldu. Hükümdarını bırakıp Çin’e yine bağımlı hâle geldi. Tanrı öylece demiş şüphesiz: “Han verdim,
kan ‘han, hükümdar’ +ı [3. tekil kişi iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
tabgaç ‘Çin’ +da [bulunma-çıkma durumu eki]
adrıl- ‘ayrılmak’ < *ad- ‘ayrı olmak’ (Bu sözcüğün kökü, adın ‘başka, diğer’ sözcüğünden dolayı *ad- olmalı.) –(ı)r ‘ayrılmak’ [ettirgenlik eki: orta hece düşmesiyle adır-] –(ı)l [edilgenlik eki] -tı [3.tekil kişi belirli geçmiş zaman eki]
kanlan- ‘han sahibi olmak’ < kan ‘han’ +la [isimden fiil yapım eki] –n [dönüşlülük eki] –tı [3. tekil kişi belirli geçmiş zaman eki]
kod- ‘bırakmak’ < ko- ‘koymak, bırakmak’ –d [fiilden fiil yapım eki, pekiştirme eki] –(u)p [zarf-fiil eki]
B3
k(a)n(ı)ŋ(ı)n k͡ood(u)p iç(i)kd(i)ŋ iç(i)kdü͡k üç(ü)n t(e)ŋri öl t(e)m(i)ş (e)r(i)n͡ç türk bod(u)n ölti (a)lk(ı)n͡tı yo͡k bol͡tı türk sir bod(u)n y(e)rinte
sen hanını bırakıp tâbi oldun.” (Türk halkı yeniden) bağımlı hâle geldiği için Tanrı “öl!” demiş olmalı. Türk milleti öldü, mahvoldu, yok oldu. Türk Sir halkı ülkesinde
kan ‘han’ +ıŋ [2. tekil kişi iyelik eki] +(ı)n [belirtme durumu eki]
içik- ‘tâbi olmak’ < iç ‘iç’ +ik [isimden fiil yapım eki] –dük [geçmiş zaman sıfat-fiil eki]
öl- ‘ölmek’ –Ø [2. tekil kişi emir eki]
B4
bod k(a)lm(a)dı ıda t(a)şda k(a)lm(ı)şı k͡uubr(a)n(ı)p y(e)ti yüz bol͡tı (e)ki ül(ü)gi (a)tl(ı)g (e)rti bir ül(ü)gi y(a)d(a)g (e)rti y(e)ti yüz kişig
boy kalmadı. Dağda bayırda kalmış olanları toplanıp yedi yüz (kişi) oldu. (Bunların) iki yüz (kişilik) bölüğü atlı idi, bir bölüğü yaya idi. Yedi yüz kişiyi
ı ‘orman, ağaçlık’ +da [bulunma-ayrılma durumu eki]
kal- ‘kalmak, arkada kalmak’ –mış [geçmiş zaman sıfat-fiil eki] +ı [3. tekil kişi iyelik eki]
at ‘at’ +lıg [isimden isim –sıfat yapım eki]
kişi ‘kişi’ +g [belirtme durumu eki]
B5
ud(u)z(u)gma ul(u)gı ş(a)d (e)rti aygıl tidi ayıgması ben ertim bilge ton͡yu͡ku͡k kagan mu kışayın tedim sakıntım toru͡k buu͡kalı semiz buu͡kalı ırakda
sevk eden üstleri şad idi. Söyle dedi “sözcüsü ben idim, Bilge Tonyukuk”. “(Bunu) kağan mı yapayım?” dedim. Düşündüm “zayıf boğa ile semiz boğayı uzaktan
uduz- ‘sevk etmek’ –(u)gma [geniş zaman sıfat-fiil eki]
ulug ‘ulu (kişi), önder’ < ul ‘temel, esas’ +lug [isimden isim-sıfat yapım eki: ünsüz tekleşmesi ile ulug] +ı [3. tekil kişi iyelik eki]
ay- ‘söylemek’ –gıl [2. tekil kişi emir eki]
ay- ‘söylemek’ –(ı)gma [geniş zaman sıfat-fiil eki] +sı [3. tekil kişi iyelik eki]
kış- ‘kılmak, yapmak’ –ayın [1. tekil kişi emir eki]
toruk ‘zayıf, cılız’ < toru- ‘zayıflamak’ –k [fiilden isim yapım eki]
B6
bils(e)r s(e)m(i)z buu͡ka toru͡k bu͡ka t(e)y(i)n bilm(e)z (e)rm(i)ş t(e)y(i)n (a)n͡ça s(a)k(ı)n͡t(ı)m (a)n͡ta kisre t(e)ŋri bil(i)g b(e)rtü͡k üç(ü)n öz(ü)m ö͡k k(a)g(a)n kışd(ı)m bilge ton͡yu͡ku͡k buyla b(a)ga t(a)rk(a)n
bilirse “(bunlar) semiz boğa, (bunlar) zayıf boğa” diyerek bilmezmiş diye öylece düşündüm. Ondan sonra Tanrı bilgi (akıl) verdiği için, ben kendim (onu) kağan yaptım. Bilge Tonyukuk Buyla Baga Tarkan
bil- ‘bilmek’ - ser [şart eki]
te- ‘demek’ -yin [ zarf-fiil eki]
bil- ‘bilmek’ -mez [olumsuz geniş zaman sıfat-fiil eki]
er-miş [3. tekil kişi geniş zamanın rivayeti eki]
a ‘3. tekil kişi zamiri ol’un çekime girmiş hâli’ +n [zamir n’si] +ça [eşitlik durumu eki: ‘öylece’]
sakın- ‘düşünmek’ < sa- ‘hesap etmek, saymak’ –k ‘düşünen, tedbirli’ [fiilden isim yapım eki] +ı [isimden fiil yapım eki] –n [dönüşlülük eki] –tım [1. tekil kişi belirli geçmiş zaman]
a ‘3. tekil kişi zamiri ol “o”nun çekime girmiş hâli’ +n [zamir n’si] +ta [çıkma durumu eki: anta kisre “ondan sonra”]
bir- ‘vermek’ –tük [sıfat-fiil eki]
kış- ‘kılmak’ – dım [1. tekil kişi belirli geçmiş zaman]
özüm ‘kendim’ öz+(ü)m [1. tekil kişi iyelik eki]
B7
birle ilt(e)r(i)ş k(a)g(a)n bol(u)y(ı)n b(i)rye t(a)bg(a)ç(ı)g öŋre kıt(a)n͡y(ı)g yırya og(u)z(u)g ük(ü)ş ö͡k öl(ü)rti b(i)lg(e)si ç(a)b(ı)şı b(e)n ö͡k (e)rt(i)m çog(a)y kuzin k(a)ra kum(u)g ol(u)rur (e)rt(i)m(i)z
ile İlteriş Kağan olarak güneyde Çinlileri, doğuda Kıtay’ı, kuzeyde Oğuz’u pek çok öldürdü. Danışman (ve) kumandanı bizzat ben idim. Çogay kuzeyinde Karakum’da oturur idik.
bol- ‘olmak’ –(u)yın [1. tekil kişi emir eki]
öŋ ‘ön, doğu’ +re [yön gösterme eki]
çabış ‘kumandan’ +ı [3. tekil kişi iyelik eki]
kuz ‘kuzey’ +ı [3. tekil kişi iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
kara kum ‘yer adı’ +(u)g [belirtme durumu eki]
olur- ‘oturmak’ –ur ertimiz [geniş zamanın hikâyesi]