Çağdaş İslam Düşüncesinde Dini Tefekkürün Yeniden Yorumlanması II

İslam Dünyasında, tarihi ilk Hicrî asırlara kadar giden yenileşme hareketleri 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren oldukça yoğunlaşmıştır. Bunun, elbette birçok sebepleri vardır. Şimdilik bunlara burada girmeyeceğiz. Bizim ilgilendiğimiz husus, çağdaş İslam düşüncesinin çerçevesini oluşturan, başta Hint alt kıtası olmak üzere; Kazan, Orenburg, Bahçesaray, İstanbul, Kahire, Tiflis, Bakü, Taşkent gibi merkezlerde ortaya çıkan bazı düşünürlerin yenileşme ve dinin yeniden yorumlama çabaları ve bu konudaki isimlendirme meselesidir. Bugüne kadar, kimi tasvir edici, kimi tanımlayıcı, kimi de suçlayıcı mahiyette olmak üzere son dönem yenileşmeci hareketler çeşitli adlarla sınıflandırıldı. Önceleri, bilhassa Batı’da her türlü uyanış ve yenileşme hareketleri, suçlayıcı mahiyette, Panislamizm, Panturanizm veya Pantürkizm gibi siyasi birliği ifade eden adlarla anılırken, sonraları, yine suçlayıcı yönleri bulunmakla birlikte; biraz daha tasvir edici ve bazen tanımlayıcı bir şekilde; ‘İslami modernizm’, İslami reformizm,  ‘kökten dincilik’, ‘radikalizm’, ‘siyasal İslamcılık’, ‘fundamentalizm’, ‘İslami entegrizm’, ‘İslami liberalizm’, ‘İslami milliyetçilik’, ‘gelenekçilik’ ve selefilik gibi bazı adlarla tasnif edilmeye başlanmıştır. Aynı şekilde İslam dünyasında da benzer tasnif ve isimlendirmeler yapılmış ve yine bunların bir kısmı da suçlayıcı bir tasnife dönüşmüştür: Reformizm, modernizm, ıslah, ihya, tecdit, hatta Türkçülük ve dinin yeniden yorumlanması. Genel anlamda Müslüman tasnifçilerin suçlayıcı olarak yaptığı sınıflamalarda dikkat çeken husus; Ceditçilik-Yenilikçilik/Kadimcilik-gelenekçilik üzerinden iki ana çizginin varlığıdır. Bu sınıflamanın tarihi çok eskilere gitmektedir. Bu çerçevede bütün olumlu özellikler gelenekçi/kadimci anlayışa, bütün olumsuz anlayışlar ise yenilikçi geleneğe atfedilmiştir. Buna göre yenilikçiler;

  1. Geleneksel dindarlığı yok etmektedirler.
  2. İslam toplumunu ve devletini zayıflatmakta ve bitirmektedirler.
  3. Dini siyasi bir mesele haline getirmekte ve hatta sömürgecilerle bilinçli/bilinçsiz ilişki kurmaktadırlar.
  4. Batı modernleşmesini ve medeniyetini esas almışlardır.
  5. Batılı oryantalistlerin İslam dünyasındaki dini hareketlerle ilgili yaptığı kötü niyetli sınıflandırmaları kabullenmişlerdir.
  6. Dinin bozulmasının ilk öncüsü Yunan felsefesinin İslam dünyasına girmesiyle gerçekleşmiş ve ilk kez akıl-vahiy uzlaşması anlayışı Müslüman topluma Abbasilerin zoruyla kabul ettirilmiştir.
  7. Bize lazım olan dinin yenileşme değil, dinin anlaşılması ve dini hayatın ihyasıdır.
  8. Islah, ihya ve tecdit, dinin yeniden yorumlanması değil bidatlerle bozulan dinin asli unsurlarının ve sünnetin yeniden ihya edilmesidir. Yani aslında hep bir geriye dönüştür.
  9. Son yüzyıldaki yenileşme çabalarının hepsi, adı ne olursa olsun, bir bakıma aşağılık kompleksinden ve kendini Batı’ya uydurma çabasından kaynaklanmaktadır.
  10. Dinin yeniden yorumlanması, daha iyi bir Müslüman olmak veya insanların din ile irtibatının iyileştirilmesi için değil, Müslümanların modern dünya düzenine, Batı modernizmine nasıl uyacaklarını belirleyebilmek için ortaya çıkmış bir söylemdir.
  11. 19. Yüzyıldan bu yana başlayan içtihad kapısının açılmasına yönelik isteklerin ana gayesi, şeriatı Batı düzenine uydurmayı esas almaktadır.
  12. Yenilikçiliği savunanlar, modern zamanlarda ortaya çıkmış idare şekillerinin İslam’a uydurulma veya dini metinlerle temellendirilme çabasına girmişlerdir. Yani dini olmayanlar dinen meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.
  13. Dini yeniden yorumlayanların varmak istedikleri hedef, Peygambersiz ve şeriatsız bir dindir, bir tür deizmdir.
  14. Dini yeniden yorumlayanların aksine din, hayatla özdeş değildir, olgunun karşısında yer alır. Hayat, ancak belirli oranda dine uygun olabilir. Modern yenilikçiler bunları özdeş kabul ettiğinden bugünkü şartlarda oluşan değişime göre dinin bazı unsurlarını atmak zorunda kalacaklardır.
  15. Dini yeniden yorumlamakla yeniden bir din ortaya koymak bazen aynı anlamlara gelebilir.
  16. Yenilikçiler, büyük müçtehitlere ve alimlere dil uzatmaktadırlar.

En son değiştirme: Salı, 14 Ocak 2020, 5:04 ÖS