7. Kimyasal Maddelere Yönelim
Böceklerde bulunan bazı özel sinir uçları veya kemoreseptör (kimyasal madde algılayıcıları) organlar, onların bazı maddelerdeki tat ve kokuyu almalarına, oraya yönelmelerine veya uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Bu davranışa “kimyasal maddelere yönelim” veya “kemotropizm” adı verilmektedir.
Böceklerde koku alma organları ağız ve vücudun çeşitli kısımlarında bulunmakta ise de esas olarak antenlerde yer almaktadır. Bunlara sensillia veya sensoria adı verilir. Bu organların sayısı erkeklerde, dişilerden daha fazladır. Balachowsky (1951)’ye göre bal arılarının erkeklerinde koku alma organı 30.000, kraliçede ise 2.000 kadardır. Bu nedenle erkekler seksüel kokuyu çok uzak mesafelerden alabilmekte ve oraya doğru yönelmektedirler.
Tat alıcı organlar ise koku alıcı organlardan farklı yapıda ve yerdedirler. Bu organların sinir uçları genellikle anten segmentlerine, palpuslara, ve hypopharnyx’e yerleşmiştir.
Böceklerin tad alma ile ilgili duyarlılıkları genellikle insanlardan çok daha fazladır. Örneğin Pyrameis cardui (Lep.:Nymphalidae) tırtılları 1/28.000 kadar seyreltilmiş şekeri hissederken, insanlar ancak 1/32-1/64 kadar seyreltilmişini hissetmektedir.
Kokusal veya tatsal uyarı alan bir böcek ya uyarıcı kaynağa doğru hareket eder ve onu bulur, veya oradan uzaklaşır.
Böceğin, uyarıcı kaynağa doğru yönelmesi bazen yaşam için zorunluluktur. Bu tip yönelimlerin olmadığı zamanda veya bunların insanlar tarafından yok edildiği veya değiştirildiği durumlarda o böceğin yok olması, ölmesi kaçınılmazdır. Tarımsal savaşta, böceklerin bu zorunlu yönelim davranışlarından yararlanmak mümkündür. Bu zorunlu yönelimler genellikle besin, karşı eşeyi bulma ve yumurtlama yerine doğru olmaktadır. Ancak hayati önemi olmasa da diğer bazı kimyasal maddelere de yönelim gösterebilirler. Böyle maddelere çekici maddeler adı verilir(atraktant). İlgili bölümlerde bunlara değinilecektir.
Uzaklaştırıcılar
Böceklerin bazı kimyasal maddelerden uzaklaştığı çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Bu davranıştan yararlanılarak zararlı böcekleri kültür bitkilerinden veya depolanmış ürünlerden uzaklaştırmak için pek çok çalışma yapılmıştır. Fakat henüz pratikte kullanılması çok azdır.
Uzaklaştırıcı etkisi saptanmış olan ilk kimyasal bileşik, aynı zamanda bir fungisit olan bordo bulamacıdır ve uzun yıllar patates zararlılarına karşı savaşta kullanılmıştır.
Yine uzun yıllar başarılı bir şekilde uzaklaştırıcı olarak, Amerika’da bir hububat ve mısır zararlısı olan Blissus leucopterus say (Het.: Lygaeidae) ‘a karşı kullanılan madde kreozot’tur.
Sözü edilen böcek esas olarak İlkbaharda arpalar üzerinde beslenirler. Arpalar kuruyunca da sürüler halinde toprakta yürüyerek mısır tarlalarına giderler. Bunların yürüyerek göçü göz önüne alınarak mısır tarlaları etrafında 2,5-3,5 cm boyutlarında minyatür kanallar açılarak buralara kreozot doldurulmuştur. Bazen bu kanallar yerine kreozot emdirilmiş kenevir ipler de kullanılmıştır. Toprakta yürüyerek mısır tarlasına girmek isteyen bu böcek sürüleri, kreozot kokusunu sevmedikleri için ileriye geçemez ve oradan uzaklaşırlar.
Bugün uzaklaştırıcı olarak kullanılan en önemli kimyasal maddeler naftalin ve paradiklorobenzen’dir. Repellent adı da verilen bu maddeler ancak evlerde yünlü eşyayı ve müzelerdeki organik materyali korumadan ileri gidememiştir. Bu arada bazı losyonların sivrisinekleri uzaklaştırmada kullanıldığını da unutmamak gerekir.
Birçok bitkilerin belirli uzaklaştırıcı koku maddeleri içerdiği ve zararlılarına karşı bağışık olduğu kuşkusuzdur. Örneğin servi ağacı ve hint meşesi, içerdiği bazı alkoller nedeniyle odun yiyen (Xerophag) zararlılarından kendilerini korumaktadır.
En son değiştirme: Pazartesi, 21 Aralık 2020, 6:15 ÖS