14. Yumurta Bırakma /Yazlama-Kışlama /Diyapoza Girme Göç Etme Davranışları
Böceklerin çoğu diğer canlılar gibi, nesillerini devam ettirebilmeleri için çiftleşip yumurta bırakmak zorundadırlar. Pek azı partenogenetik olarak çoğalırlar veya viviparite gösterirler.
Böceklerin yumurta bırakabilmeleri için önce uygun bir yer bulmaları gerekir. Bu yer genellikle yumurtadan çıkacak olan yavruların hemen besin bulabilecekleri bir yerdir. Çok değişik faktörlerin uyarıları ile bu yere giderler(renk, şekil, hareket, ses, koku vs.). Bu yere geldikleri zaman da, eğer doğru seçim yapmışlarsa, yine bazı uyarılar alırlar ve daha sonra yumurtlama başlar. Bu uyarılar da yine renk, şekil, hareket, ses, koku, vs. gibi uyarılardır.
Örneğin, Armut göz kurdu (Anthonomus cinctus Bohem.), armut tomurcuklarında hortumu ile açmış olduğu bir oyuk içine yumurta koyar. Fakat, bu böceklerin %25’inin yumurtalarını, ön tarafından itibaren tomurcuğun 1/3 kısmına koyduğu, yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Burada tomurcuğun şekli önemli bir uyarı faktörüdür. İkinci uyarı faktörü tad almadır ve buna bağlı olarak yumurta oyuğu açılmış olur. Aynı çalışmada doğal tomurcuk yerine, şekli aynı olan yapay bir tomurcuk kullanılmış fakat tad alma uyarısı olmadığı için yumurtlama gerçekleşmemiştir.
Euaresta aequalis Loew. (Dip. Tephritidae) Avustralya‘da yaşayan bir türdür. Bu tür, Solanaceae familyasına bağlı, Xanthiun purgens isimli bir bitkinin kapsülleri üzerine yumurta bırakır. Bu bitkinin kapsülleri ise Datura bitkisinde olduğu gibi çengelli dikenlerle kaplıdır.
Yapılan araştırmalara göre böcek kokusal bir uyarı alarak bu bitkiye gitmiş, dikenli kapsüle değdiği zaman stereotropik bir uyarı ile ovipozitörünü uzatmış ve yumurtasını koymuştur.
Çalışmada kapsülün dikenleri yok edilmiş, böceğin yumurtlamadığı, çelik dikenli kauçuk bir kapsül verildiğinde ise yumurtasını koyduğu görülmüştür. Aynı yere Datura kapsülü konmuş, her ne kadar bu bitki böceğin beslenmesi için uygun olmasa bile böceğin yine yumurtasını koyduğu saptanmıştır. Tabi ki bu hata o bireyin neslinin tükenmesine neden olmuştur.
Araştırıcıya göre bu böceğin yumurta bırakması için 4 koşulun bulunması lazımdır.
-kokusal çekicilik,
-kapsülün şekli ve boyu.
-yüzeyin dikenli olması,
-ovipozitörün rahatça batırılması için zeminin yeterince yumuşak olması,
Bir başka araştırıcı kiraz meyvelerinin yuvarlak şekli ve düz yüzeyinin kiraz sineği (Rhagoletes ceraci) için uyarıcı olduğunu kaydetmektedir. Araştırıcıya göre bu yuvarlak ve düz meyve ile temas eden sinek yumurta bırakma uyarısı alarak yumurtasını bırakmaktadır. Araştırıcı aynı şekilde yumuşak topraktan yapılmış kiraz meyvelerine de böceğin yumurta bırakmasını sağlamıştır.
Bazı böcekler de yumurta bıraktığı yerin etrafına bir salgı salgılar. Bu salgının kokusu nedeni ile başka bir böcek o besin ortamına gelip bir başka yumurta bırakmaz. Bu koku, aynı zamanda kendisi için de bir işarettir. Bu durum parazit böceklerde çok fazla görülmektedir. Anthonomus pomorum ve A. cinctus için de durum aynıdır.
Fitofag böcekler çok değişik yerlere yumurtalarını bırakırlar. Genellikle yumurta bırakılan yerler bitkilerin yaprak, tomurcuk, çiçek, çiçek sapı dal, gövde, kök gibi kısımları ile toprak içi ve yüzeyi gibi yerlerdir. Hatta bazı türlerin dişileri yumurtalarını erkeklerinin üzerine yapıştırırlar. Bu gibi yerlere de çok değişik şekillerde yumurta bırakırlar. Bazı türler tek tek, bazıları düzensiz gruplar halinde, diğerleri muntazam gruplar halinde, paket halinde, bitki dokusu içine gömerek, toprak içinde yüksük halinde ve bir sapın ucuna tek tek yapıştırarak.
Örneğin, pekçok anbar zararlısı tür yumurtasını gıda ortamına tek tek bırakırken, Stephanitis pyri bunları pisliği ile örter. Thrips türleri ve Miridae familyası türleri doku içine gömer. Aelia spp. yumurtalarını daima iki sıralı, 12-14 adetlik gruplar halinde bitki yaprak yüzeyine bırakır. Malacosoma neustria, ağaçların bir yıllık sürgünlerine yüksük gibi dizer. Agalmathium flavescens ağaçların gövde kısmına bıraktıktan sonra üzerlerini çamurla kapatır. Hamam böcekleri ve Mantidae familyası türleri yumurtalarını paket halinde, Acrididae familyası türleri toprağa, yüksük içinde bırakır.
Yazlama-Kışlama Davranışları
Süne (Eurygaster spp.), kımıl (Aelia spp.) ile daha pek çok böcek türü yazın sıcaktan, kışın da soğuktan korunmak için dağlara çekilerek çeşitli otlar ve taş altları gibi yerlerde yalancı veya gerçek diyapoza girerler. Bazıları da toprağın daha derinlerine gizlenirler.
Özellikle kışlama böcekler için çok önemlidir ve hayatlarının bir anlamda dönüm noktasıdır. Çünkü kışı sağlıklı bir şekilde geçirebilen türler nesillerini devam ettirebilirler. Aksi halde yok olup giderler.
Böcekler kışı değişik şekillerde geçirebilirler.
-yumurta halinde,
-nimf halinde,
-larva halinde,
-pupa halinde,
-ergin halde,
Kışlık yumurtalar daha sağlam bir kabuğa ve daha bol besin maddesine sahiptir. Danaburnu gibi bazı böcek nimfleri toprak altında, nispeten sıcak yerlerde kışı geçirebilir. Larvalar genellikle olgun larva halinde ya toprak içinde, veya toprak üstündekı kuytu yerlerde kışı geçirirler. Bazı türler toprak içinde kendilerine bir odacık, diğer bazı türler de toprak üstünde korunabilecekleri bir kokon hazırlar.
Böceklerin kışı geçirme şekillerinin bilinmesi tarımsal savaşta, bilimsel çalışmalarda ve sörveylerde önemli yararlar sağlar.
Örneğin Süne‘lerin kışlaktaki populasyon yoğunluklarının saptanması, bunların ertesi yıl epidemi yapıp yapmayacaklarını kestirmekte yardımcı olmaktadır. Eğer populasyon yoğunlukları epidemi yapacak düzeyde ise kışlakta yapılan bu sayımlar önceden tahmin ve erken uyarı sistemi için önemli bir bilgi kaynağı niteliğindedir.
Diyapoz’a Girme Davranışları
Diyapoz, organizmaların belirli biyolojik dönemlerinde geçirdikleri bir dinlenme periyodudur. Bu dönemlerde metabolizma faaliyeti en alt düzeye iner, herhangi bir büyüme, ya da üreme olmaz.
Böceklerde genel olarak iki diyapoz şekline rastlanmaktadır.
a) Yalancı diyapoz
Bu diyapoz şekli “devamlı yaşayışlı” yani “homodyname” böceklerde görülür. Bu böcekler uygun çevre koşullarında metabolitik faaliyetlerini sürdürürler ve devamlı olarak üreyebilirler. Çevre koşullarındaki herhangi bir olumsuz durum, örneğin, sıcaklığın yükselmesi veya düşmesi, nemin azlığı veya çokluğu, besin noksanlığı gibi faktörler, bu gruba giren böceklerin gelişmelerinde aksamaya neden olur. Çevre koşullarının iyileşmesiyle birlikte gelişme tekrar başlar. Bu duruma pesudodiapose veya quiscens adları da verilmektedir. Bu türlü diyapoz Drosophila spp., Musca domestica erginleri ve Schistocerca gregaria’nın yumurtalarında görülür.
b) Gerçek diyapoz (diyapoz)
Bu diyapoz şekli “değişik yaşayışlı” yani “Heterodyname” böceklerde görülür. Bu gruba giren böcekler çevre koşulları ne olursa olsun yılın belirli bir döneminde dinlenme haline girmek zorundadır. Belirli bir dinlenme periyodunu tamamlamadan, uygun koşullar sağlansa da dinlenmesine devam ederler. Buna, Bombyx mori yumurtaları, Saturnia pyri pupaları, Anthonomus pomorum eginlerinde görülen diyapoz şekli örnek olarak verilebilir. Diyapoz tiplerini böceklerin biyolojik dönemlerine göre de gruplandırmak mümkündür.
Göç Etme Davranışları
Göç bir böcek populasyonunun belli bir habitattan ayrılıp diğer bir habitata gitme hareketidir. Bu, periyodik olarak gidip dönme şeklinde olduğu gibi devamlı bir uzaklaşma şeklinde de olabilir.
Böceklerde göç 3 ana grup halinde incelenebilir.
1. Genellikle hayat dönemleri bir mevsimle sınırlandırılmış olan böcek türlerinde görülür. Bunlar çoğalma alanlarından göç eder, yayılır, biyolojisini tamamlar ve ölür. Musca domestica, Brevicoryne brassicae, Schistocerca gregaria bu gruba örnek olarak verilebilir.
2. Çoğalma alanlarından beslenme alanlarına göç eden bu gibi türler, yumurtlamak için tekrar çoğalma alanlarına geri dönerler. Bazı türler bir mevsim boyunca bu hareketi birkaç kez tekrarlarlar. Melolontha melolontha ve Anax imperator buna örnek olarak verilebilir.
3. Çoğalma alanlarından yazlama ya da kışlama alanlarına göç eden türlerin aynı bireyleri, bu dönemleri geçirdikten sonra tekrar çoğalma alanlarına gelip yumurta bırakırlar. Leptinotarsa decemliniata, Limothrips cerealium Eurygaster inregriceps, Agrotis spp. buna örnek olarak verilebilir.
Göçe neden olan faktörler şunlardır:
a) Populasyon yoğunluğu,
b) Fotoperiyot,
c) Sıcaklık,
d) Besin,
e) Genetik yapı.
Göçlerin Tarımsal Savaş Uygulamalarındaki Yeri
Bazı böcek türleri sürüler meydana getirmekte ve göçleri sırasında kültür bitkilerini geniş çapta zarara uğratmaktadır.
Göç etme özelliği olan bazı zararlıların bu özelliklerinin bilinmesiyle bu zararlılara karşı çeşitli korunma ve savaş yöntemleri geliştirilmiştir. Bu amaçla beslenmek için çeşitli bitkilere göç eden böceklere karşı, bu böcekleri çeken bitkiler (tuzak bitki) yetiştirme ya da tuzak yemler hazırlama yoluna gidilebilir.
Çöl çekirgesi salgınlarına karşı etkili bir savaş yöntemi uygulanmadığı takdirde meydana gelecek olan zararın büyük olacağı bir gerçektir. Bu nedenle sürülerin hareketleri günü gününe kontrol edilmekte, uluslar arası bir organizasyon ve yardımlaşma ile bunun önüne geçilmeye çalışılmaktadır.
Rusya’da ise E. integriceps’in kışlak yerlerinden toplanmaları ve fizyolojik olarak incelenmeleri, gelecekte bu türün ovalara göç etme zamanları, populasyon yoğunlukları, zarar miktarları bakımından fikir vermekte ve gerekli tedbirlerin önceden alınmasına olanak sağlamaktadır.
En son değiştirme: Pazartesi, 21 Aralık 2020, 6:27 ÖS