6-Biyolojik mücadele etmenlerinin ithali

Klasik Biyolojik Mücadele Yöntemi Yeni doğal düşmanların ithal edilerek yerleştirilmesi Bir ülkeye başka bir ülkeden yeni bir zararlı girdiğinde ya da mevcut zararlılar için yerli faydalılar yeteri düzeyde çalışmadığında, olası zararı önlemek için başka ülkelerden etkili doğal düşmanları ithal edilerek zararlının bulunduğu bölgeye yerleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılır. En eski yöntemlerden biri olduğu için buna “Klasik Biyolojik Mücadele” adı da verilmektedir. İthal edilecek doğal düşmanlarda olması gereken özellikler ve yapılması gereken ön çalışmalar şu şekilde sıralanabilir. • Konukçu ve av spektrumu dar olmalıdır. • Yerli doğal düşmanlardan daha etkili olmalıdır. • Getirildiği bölgeye uyum sağlamalıdır. • Doğal düşmanın üretimi kolay olmalıdır. • Doğal düşmanlar zararlı durumuna geçmemelidir. Klasik biyolojik mücadele kapsamında zararlı böcek ve akarlara karşı 196 ülkede yaklaşık 2000 kadar biyolojik mücadele etmeni türün 5000’den fazla yerleştirme çalışması yapılmış ve bu çalışmaların yapıldığı 120 yıldan bu yana da bu uygulamaların olumsuz etkisi nadiren görülmüştür (Van Lenteren vd. 2006). Aynı yazarlar, bu yararlı türlerin birçok ülkede 165’in üzerinde zararlı türü sürekli olarak baskı altında tutabildiklerini belirtmektedirler. Klasik biyolojik mücadelenin tüm dünyada 3.500 Milyon hektar alanda uygulandığı ve bunun tüm kültüre açılmış alanların %10’unu oluşturduğu tahmin edilmektedir. Klasik biyolojik mücadele amaçlı Türkiye’ye parazitoit ve predatör ithali 1910 yılında başlamıştır. İthal ve yerleştirme çalışmalarında Türkiye için en başarılı örnek olarak, Torbalıkoşnil (Icerya purchsai Maskell)’e karşı Rodolia cardinalis ve Defne beyazsineği (Parabemisia myricae Kuwana)’ne karşı Eretmocerus debachi’yi gösterebiliriz. Şu anda bu zararlıların mücadelesinde bu doğal düşmanların dışında başka hiçbir mücadele yöntemine gerek duyulmadan sorun sürdürülebilir olarak çözülmüş durumdadır (Uygun vd. 2010). Rodolia cardinalis adlı predatör böcek, Avustralya'dan Kaliforniya'ya 19. yüz yılda etirilmiştir ve Icerya Purchasi adlı zararlıyı başarılı şekilde kontrol altına almıştır. Dışarıdan getirme ya da klasik biyolojik mücadele bir zararlının doğal düşmanlarını normal olarak mevcut olmayan bir yere getirilmesi ile yapılır. Bir zararlıyı biyolojik mücadele ile baskılamada etkili olabilmek, biyolojik mücadele kullanılacak etmeninin, yeni habitat yerindeki değişikliklerine uyum sağlayarak kolonileşme yeteneğine sahip olmasıyla ilişkilidir. Eğer biyolojik mücadele etmeni dayanıklı bir tür ise, mücadelede etkili sonuç alınır. Bu türler zararlının düşük popülasyonlarında bile kendi popülasyonlarını koruyabilir. Seçilen biyolojik mücadele etmeni etkili ise, kısa sürede zararlı popülasyonu kontrol altına alabilir. Kısa sürede elde edilen başarılardan biri Avustralya'da bir tür uğurböceği olan Rodolia cardinalis’i kullanarak zararlı Icerya purchasi’nin (torbalı koşnil) kontrol edilmesidir. Aynı başarı Kaliforniya'da, uğurböceği ve bir parazitik sinek olan Cryptochaetum iceryae kullanılarak elde edilmiştir.
En son değiştirme: Pazartesi, 28 Aralık 2020, 11:33 ÖÖ