Castro
Küba’da Fidel Castro, 1927 yılında zengin sayılabilecek bir aile içerisinde doğmuştu. Hukuk eğitimi almıştı. 1953’te Moncada Kışlası baskınını düzenlemiş, ancak başarısız olmuştu. Yakalanan Castro mahkemede yaptığı savunmada ülkede toprak reformu, sanayileşme, konut, işsizlik, eğitim, sağlık ve demokrasi sorunlarının çözülmesi gerektiğine dikkat çekmişti. Yavaş yavaş güçlenen Castro, Batista rejimine karşı olan tüm muhaliflerin desteğini almaya da başlamıştı. Castro dağlarda gerilla hareketleri ile ilerken, kentlerde de işçi örgütleri genel grevlerle yaşamı felç etmeye başlamış. Bunun sonucunda da 1959’da Batista ülkeyi terk etmek durumunda kalmıştı. Castro devrimi yaptığında tam olarak halen sosyalist değildi. Bunu çeşitli konuşmalarında dile getirmekteydi. Ancak mevcut ekonomik koşullardan kurtulmak için devletçiliğe ve kamulaştırmalara ihtiyaç olduğunun bilincindeydi. Che Guevera’yı sanayi bakanı olarak görevlendirip, sanayileşme hamlelerine de yöneldi. 1961 yılında gerçekleştirilen ve Domuzlar Körfezi çıkartması olarak bilinen bu çıkartma başarısızlıkla sonuçlanacaktı. O zamana kadar açıkça sosyalist olduğunu ifade etmeyen Castro, bu zaferin ardından Marksist-Leninist olduğunu belirtip, Küba için tek geçerli ekonomik kalkınma yolunun sosyalizm olduğunu ilan etmişti. ABD’nin Küba üzerindeki baskısı yine devam etmiş, çeşitli ekonomik ambargoları sürdürmüştü. 1976 yılında yeni anayasa kabul edilmiş ve Castro artık başbakanlıktan devlet başkanlığa da geçiş yapmıştı. 1990 yılında SSCB dağılınca Castro, Küba’da özel bir döneme geçildiğini ilan etmiş ve piyasa ekonomisine açılacak çeşitli yöntemlerle komünizmi ayakta tutmaya çalışacak ikili ekonomik yapı uygulamaya konulmuştu. Bu politikalarla bir süre daha Küba’yı ayakta tutmayı başarmıştı. 2000’li yıllarda yaşlanan ve hastalanmaya başlayan Castro, yavaş yavaş yerini kardeşi Raul Castro’ya bırakmış ve 2016 yılında da vefat etmiştir.
Çağdaş Liderler Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, Ankara, 1986, ss. 310-339.