Güney-Doğu grubu, Özbekçe

 

GÜNEY-DOĞU TÜRKÇESİ

 

Türki, Çağatayi, Şark Türkçesi ve Doğu Türkçesi adları ile anılan Doğu ve Batı Türkistan’da konuşulmakta olan Güney-Doğu Türkçesi bugün için Özbek ve Yeni Uygur Türkçeleridir. Yeni Uygur Türkçesinin konuşulduğu alan olan Sarı Uygur ve Salar Türkçeleri tasniflerde ayrı gruplarda değerlendirilir. 

 

(Bu Türkçelerin hangi gruplarda yer aldığını Talat Tekin’in tasnifinden hatırlayınız.)

 

Bugün Doğu Türkçesi tabiri daha çok Doğu Türkistan’da konuşulan Yeni Uygurca için kullanılır. Bu Türkçelerin karakteristik özelliklerini tekrarlayacak olursak aşağıdaki maddeler ortaya çıkar:

 

r = z denkliği yönünden müstakil bir grup teşkil eden Çuvaşça dışındaki tüm gruplarda olduğu gibi /z/ tarafındadır. Eski Türkçe tokuz > T. Tü. dokuz ~ Çuv. tıhır ~ Güney-Doğu Türkçeleri tokkuz

Söz başındaki /h/ ünsüzü bakımından Uygur ve Özbek Türkçelerinin bazı ağızlarında görülse de bu özellik, sistemli olmadığı için yok sayılır.

Eski Türkçedeki söz içi ve sonu /d/ ünsüzü bakımından bu ünsüzün /r/, /d/, /t/ ve /z/’ye geliştiği Türkçeler dışındaki tüm gruplarda yer alan Türk yazı dillerinde /y/’ye gelişir. 

 

(/d/ sesinin /y/ dışında geliştiği Türkçeleri tekrar hatırlayınız.)

 

Kelime başındaki /t/ ünsüzü bakımdan Güney-Batı Türkçesi dışındaki Türkçelerde olduğu gibi /t/ tarafındadır. Grubun adı, taglik grubudur. Ayrıca tek heceli kelimelerin sonundaki /g/ ünsüzü bakımından da grubun adında görüldüğü üzere korunmuştur.  

Çok heceli kelimelerin sonundaki /g/ grubun ayırt edici özelliğidir. Kelime gövdesindeki ve ek sonundaki /g/’ler /k/ olur.

 

(Bu arada Doğu ve Batı Türkçesi özelliklerini söylüyor olacaksınız.) 

 

ÖZBEKÇE

 

Özbekçe, Özbekistan Cumhuriyeti ile kısmen Eski Sovyetler Birliği topraklarında ve Afganistan, Tacikistan, Pakistan ve Çin’de yaşayan Özbekler tarafından konuşulur. Son yıllarda Türkiye’de de epey Özbek nüfusu oluştu. 

 

Çağataycanın devamı olarak görülen Özbek yazı dilinin oluşumu 20. yy başlarındadır. O vakte gelene kadar birtakım mahalli özelliklerin görüldüğü klasik Çatağayca, yazı dilidir. Bu eski dilden yeni dile geçiş dönemi 1900-1920 yılları arasında olup 1920’den sonra yazı dilinde halkın konuştuğu dil tercih edilmiştir.

 

Özbekçenin birbirinde oldukça farklı ağızları vardır. Özbek yazı dili bugün İran ve Tacik dillerinin etkisinde kalarak ı, ö, ü ünlülerini kaybetmiş olan Güney Özbekçesi üzerine kurulmuştur. Güney Özbekçesi ağızları Semerkand, Buhara, Taşkent, Fergana ve Hokand bölgesinde konuşulur. Ayrıca Güney Kazakistan’da konuşulan ve vokal uyumunu koruyan Kuzey Özbekçesi ile İkan, Kara Bulak ve Hive bölgesinde konuşulan Türkmenceleşmiş Özbekçe, bu Türkçenin genel ağız gruplarını oluştururlar.

 

Özbekçe 1930 yılına kadar Arap alfabesi, 1930-1940 yılları arasında Latin alfabesi, 1940’tan sonra Kiril alfabesi kullanılmıştır. 1990-1991 yıllarında Eski Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığı verilen Özbekistan’da 1995 yılında Latin alfabesine de geçilmiştir. Ancak bu süreç yavaş ilerlemekte olup alfabeyi ıslah çalışmaları hala devam etmektedir.

  

Özbek Alfabesi

 

/var/folders/5q/w5m10wfs7kb298qvxch4cq600000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/659226.jpg

 

 

 

 

 

Özbekçe Özellikler

 

1.Özbek alfabesinde bugün altı ünlü (a, e, i, o, o‘, u) işareti vardır. Yukarıda söylediğimiz üzere /ı/, /ö/ ve /ü/ ünlüleri için Özbekçede ayrı harfler yoktur.

 

/i/: Kalın ünsüzlerin yanında (q, g “gayın”, h “hı”) yanında /ı/ telaffuzu olsa da yazıda /i/ kullanımı vardır.

 

/ o‘/: /o/ ve /ö/ ünlüleri tek bir harfle gösterilmiştir. Bu harf kalın k, g, h yanında /o/, diğer yerlerde /ö/ telaffuz edilir: o‘q “ok”, qo‘y “koyun”, ko‘k “gök”, ko‘z “göz”. Diğer ünsüzler yanında /o/ ve /ö/ ünlülerini ifade eder. Böyle kelimeler yazımda ayırt edilemez, ayırt edilmesi için cümle içinde kullanılması gerekir: ör- / or- “biçmek”, oz- “ileri geçmek” / öz “kendi”, ot “ateş” / öt- “geçmek”.

 

/u/: /u/ ve /ü/ tek işaretle gösterilir. Kalın ünsüzlerin yanında /u/, ince k, g, he’nin yanında /ü/ okunur: uq- “anlama”, quruq “kuru”, ğurbet, huş “hoş”. Diğer ünsüzler yanında kelimenin cümle içinde kullanılması gerekir anlamının verilmesi için: un / ün, tuz / tüz “düzgün”.

 

2. Özbek Türkçesini bugün gerek içinde yer aldığı Güney-Doğu grubuna giren Uygurcadan gerekse diğer Türkçelerden ayıran en önemli özellik /å/ ünlüsüdür. Özbek alfabesinde /o/ ile gösterilen bu ses, normal /a/ ünlüsünden geniş ve çok açık yuvarlaklaşmış bir ünlüdür: båş, Tåşkent, bår, åldi, åtasi, båşla-. 

 

Alıntı kelimelerde uzun telaffuz edilen /a/’lar bu işaret ile yazılır: håzır, mercån, işhånä, islåm, illå, ådät.

 

3. Türkiye Türkçesinde /g/ ve /d/ ile başlayan Türkçe asıllı kelimeler Eski Türkçedeki haliyledir: kel-, ko‘ç “göç”, kiriş, keräk, keçir-, tokkız, toğri. Sadece de- fiili istisnadır.

 

4. Türkiye Türkçesinde /d/ ve /t/ ile başlayan ekler Özbek Türkçesinde sadece /d/ iledir: båşdä “başta”, tåşdän “taştan”, yo‘qdir, aytdi “söyledi”.

 

5.Özbekçede ekler büyük ve küçük ünlü uyumunu bozacak şekilde çoğunlukla ince ve düz ünlülüdür: yo‘lçi “yolcu”, ungä “ona”, şundäy “öyle, şöyle”, boldi “oldu”, to‘lib, qåliş, ko‘plik “çokluk”, so‘zsiz, yo‘qçilik “fakirlik”.

 

Mastar eki sadece kalın ünlü iledir: kelmåk, bermåk, ko‘rmåk.

 

6.Özbekçede Çağatay Türkçesinde olduğu gibi zamir n’si kullanılmaz. Bu durum geçmişte Karahanlı Türkçesinde tek tük görülmeye başlamış ve giderek artmış, Çağatay Türkçesini tipik özelliği olmuştur. Çağataycada vezin gerekli kılmadıkça zamir n’si kullanımı yoktur: uyigä “evine”, ko‘ksigä, yuzigä, båşidä, tuprağidä “toprağında”.

 

6.Üçüncü şahıs zamiri Özbekçede u ve ular’dır: uning “onun”, ungä “ona”, uni, undä, undän.

 

Şahıs zamirlerinin datif şekilleri: mengä, sengä, ungä.

 

7.Güney-doğu Türkçelerine has bir özellik olarak Eski Türkçe ek başı /g/ sesi muhafaza edilir.

 

(Eski Türkçede G- ile başlayan ekleri hatırlayınız.)

 

8. Soru eki dar ünlülüdür: bu mi, men mi.

 

9. Fiil çekimi

Belirli geçmiş zaman

I.kel-dim, kel-ding, kel-di

II. kel-gän-män, kel-gän-sän, kel-gän, kel-gän-miz, kel-gän-siz, kel-gänler

 

Belirsiz geçmiş zaman  

kel-ibmän, kel-ibsän, kelibdi, kelibmiz, kelibsiz, kelibdiler

 

Şimdiki zaman 

I.kel-yäpmän, kel-yäpsän, kel-yäpti, kel-yäpmiz, kel-yäpsiz, kel-yäptiler

II. kel-äyåtirmän, kel-äyåtirsän …… kel-işäyåtir

III. kel-måkdämän, kel-måkdäsän

 

Gelecek zaman

I.kel-ämän, kel-äsän, kel-ädi …..

II. o‘qı-ymän, o‘qı-ysän, o‘qı-ydi ………

III.kel-är-män, kel-är-sän ………

IV.kel-äcäk-män, kel-äcäk-sä ………..

V.kel-mäkçi-män, kel-mäkçi-sen ……….

 

Emir

kel-äy(in), kel-gin, kel-sin, kel-äylik, kel-ingiz, kel-sinler


En son değiştirme: Çarşamba, 20 Mayıs 2020, 10:04 ÖS