Başkurtça

BAŞKURTÇA (Başkırtça)

 

Başkurtlar bugün güney ve orta Ural dağlarındaki bozkır ve ormanlık bölgede muhtar cumhuriyet olarak yaşamaktadır. Merkezi Ufa’dır. 12. yy’ın ilk yarısında Moğolistan’a seyahat eden Rubruk Başkurtların dilinin Macarca ile bir olduğu söylemiş ve Başkurt ülkesini “Büyük Macaristan”(Magna Hungaria) olarak isimlendirmiştir. Yani Rubruk, Macaristan’daki Kuman kavimlerinin dili ile Başkurt dilinin benzer yanlarının farkına varmıştır. 

 

Yine 11. yy’da Kaşgarlı, Başkurt etnik adını Başgırt olarak almış ve haritasında Başgırtları Hazar Denizinin kuzeyinde, Tatarların batısında İdil-Ural bölgesinde göstermiştir. Kaşgarlı ayrıca Başgırt dilinin Bulgar ve Peçenek, Süver dillerinden çok Kıpçak lehçesine yakın olduğunu kaydetmiştir. Yani Başkurtça ile Bulgar ve Peçenek Türkçeleri arasında bir benzerlik kaydetmiştir.

 

Bu hususta özellikle bazı Macar Türkologların da açıklamaları vardır. Bunlardan birine göre, Başkurtlar 7. yy’da Bulgar Türklerinin hakanı olan Kubrat’ın Azak Denizi ile Kuban Irmağı dolaylarında kurduğu Büyük Bulgaristan’a dahildiler. Bu imparatorluğun 7. Yy sonlarında Hazar akınları yüzünden dağılması üzerine Çuvaşların ecdadı olan Volga Bulgarları ile beraber Başkurtlar da kuzeye Volga dolaylarına çekilmiştir. Buna göre Başkurtların ataları r / l esaslı Türkçeyi kullanan Batı Türkleridir. Sonradan z / ş esasına dönmüşlerdir. Nemeth bu düşüncededir. Ona göre Başkurt adının etimolojisi “beş ogur”dan gelir. Yani Başkurtları Oguz değiş Ogur Türklerinden saymıştır.   

 

 

Hatırlanacak: Oguz ve Ogur Türkleri kavramı ile ne demek istenmektedir. Geçen yıl size anlatılmış olmalı!

 

 

Başkurtça Alfabe

 

 

Başkurtça Özellikler

 

1.Tatarca ile bir arada değerlendirilmesine neden olan geniş-yuvarlak ünlülerin zayıflayıp daralması, yani o > u: un “on”, yul “yol”, ul “o”,

                         ö > ü: hüž[1] “söz”, küž “göz”, külege “<kölige, gölge”

 

                        u > o: koş “kuş”, tor- “dur-“

                       ü > ö: kön “gün”, ös “üç”

 

2.Tatarcada da Çağataycadan gelen bir özellik ilk hecedeki /e/ > /i/: timir “demir”, min “ben”, hin “sen”, ikmek “ekmek”

3. /o/ ve /ö/ ünlülerini takip eden dar ünlüler (u, ü, ı, i) > Başkurtçada /o/ ve /ö/ olur: tordo “< turdı, durdu”, torop “< turıp, durup”, boyorogoz “buyurunuz”, dörös “dürüst”, ösönsö “üçüncü”

 

 

Hatırlayınız: boyorogoz örneğinde 2. çoğul şahıs emir eki olan -ıngız ekindeki nazal n işaretinin g olması sizde Köktürkçe dersinde gördüğünüz bir şeyleri hatırlatmalı.

 

 

İlk hecedeki /u/, /ü/ seslerini takip eden ünlüler /u/, /ü değil /ı/ ve /i/ olur: tuğız “dokuz”, unınsı “onuncu”, üži “özü”

 

4.Başkurtçaya has en önemli özellik kelime ve ek başı s > h: hin “sen”, hıv “su”, hıyır “sığır”, alhın “alsın”, hüyehing “< süyesing, seviyorsun”, hung “son”, aşaham “< aşasam, yesem”, birihi “birisi”.

 

Ancak s’nin h olmayıp peltekleştiği az sayıda örnek de vardır: ušal “< osal, merhametsiz”, kıšıv “kısmak”, iširik “esrik, sarhoş”, namıš “namus”

 

Çok az sayıda s ise korunmuştur: söyel “siğil”

 

5.Türkçe kelimelerde z > dişler arasından çıkan peltek z’dir: kıž, až, tuğıž, qıžıl, ažıq, hiž, aldığıž, kilirbiž.

 

Arapça ve Farsçadan giren alıntı kelimelerde de bazı /d/’ler ve /z/’ler > /ž/ olmuştur: äžäm “adam”, äžäbiyät (edebiyat), äžip (edip), ğäžil (adil), äžir (hazır).

 

6.ç > s . Türkiye Türkçesi için c sesi de > s olur. ös “üç”, sakır- “çağır-“, sık- “çık-“, ösön “< üçün, için”, asık “açık”, birinsi “birinci”, kiräsäk “girecek”, isti “içti”

 

7. Kelime başı pozisyonunda t ve k sesleri devam ediyor. Ancak Çağataycada olduğu gibi bu kuralın istisnaları var.

 

8.Kelime başı y- korunur c- olmaz. Hatta Arapça ve Farsçadan geçen c-‘li kelimeler y-‘lidir: yän (can), yähät “cihet”, yoma “Cuma”, yawap “cevap”

 

9. İki ünlü arasındaki p > b: yabış-, tibiş-

                                  k > g: higiz, üydägi, tuğız, sığıp “çıkıp”, bağıv “bakma”

 

10. Bütün ek başı ünsüzleri ve ünlüleri ileri derece uyuma girer. 

Örneğin çoğul ekinin başındaki ünsüz, ulandığı kelimenin son sesine göre l, d, ž ve t olabilir: 

1. Ünlülerden sonra +lar / +lär (bala+lar)

2. l, m, n, ng’den sonra +dar / +där (yıl+dar, kiyimdär, urmandar)

3. r, v, y, ž’den sonra +žar / +zär (äšär+žar “eserler”, hüž+žär “sözler”)

4. b, ç, f, h, k, p, s, š, ş, t’den sonra +tar / +tär: işik+tär “eşikler, kapılar”, kitap+tar, aş+tar “yemekler” 



[1] /ž/ ve /š/ işaretleri ünsüzlerin peltekleştiğini gösterir. 

En son değiştirme: Cuma, 15 Mayıs 2020, 2:37 ÖS