Ses Yapısı
Köktürkçenin Gramer Özellikleri
Ses Yapısı
Günümüzden yaklaşık 13 yy önce yazıya geçirilen Köktürkçenin günümüz Türkiye Türkçesinden ayrılan pek çok yanı vardır. Bunları, Köktürkçeye has özelliklerin belli başlılarını gözden geçirelim:
Açıklama: 1. Aşağıdaki örneklerde isim kök ve gövdelerinden sonra ulanan eklerde araya +, fiil kök ve gödelerinden sonra ulanan eklerde - işareti konulmuştur.
2. < (küçüktür) işareti, kendisinden sonra gelen şeklin orijinal şekil olduğunu belirtmek için konulur. ileri < ilgerü (yani ileri şekli daha eski olan ilgerü şeklinden gelmektedir.)
3. > (büyüktür) işareti, kendisinden önce gelen şekli orijinal şekil olduğunu belirtmek için konulur. ilgerü > ileri (yani eski şekil olan ilgerü değişime uğrayarak ileri haline gelmiştir.
4. Paranteze alınmış X işareti veya ünlünün majüskül (büyük) puntoyla yazımı ilgili yerdeki bağlantı ünlüsünün, kalınlık-incelik veya düzlük-yuvarlaklık uyumuna göre değişebileceğini gösterir.
5. * (asteriks) işareti, tahmini biçimi gösterir.)
Ünlüler
1. Köktürkçede Türkiye Türkçesinde olduğu gibi sekiz ünlü (vokal) bulunmaktadır.
a |
e |
ı |
i |
o |
Ö |
u |
ü |
Günümüzde Azerbaycan Türkçesinde olduğu gibi Yenisey yazıtlarında ayrı bir işaretle (harfle) gösterilen, /e/ ve /i/ sesleri arasında telaffuz edilen kapalı /ė/ harfi ile yazılan sözcüklerden bazıları şunlardır: ėki '2', ėl ‘halk’, ėş ‘arkadaş’, ėt- ‘düzenlemek’, bėl ‘bel’, bėş ‘5’, yėti ‘7’, yėtmiş ‘70’, kėş ‘sadak, okluk’. Bu ses, Türkiye Türkçesinde konuşma dilinde olsa da yazı dilinde gösterilmez.
2. Türk dilinin ve ait olduğu dil ailesinin en tipik özelliği ünlü uyumudur. Büyük ünlü uyumu dediğimiz büyük ünlü uyumu (artlık-önlük, kalınlık-incelik uyumu = dil benzeşmesi = assimilation palatale) Köktürkçede de vardır. Ancak bugün Türkiye Türkçesinde yalnızca yazı dilimize göre varlığını kabul ettiğimiz küçük ünlü uyumu (düzlük-yuvarlaklık uyumu = dudak benzeşmesi = assimilation labiale) bu dönemde çok az örnekte görülmektedir. Bugün altın, kuru-, oku- ve yürü- şeklinde küçük ünlü uyumuna uygun şekilde söylediğimiz sözler, Köktürkçe metinlerde altun, kurı-, okı- ve yorı- şeklinde yer almaktadır.
3. Köktürkçede düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmeyen ekler pek çoktur. Bunlar aşağıda gösterilmiştir:
Tamlayan durumu eki:
türük bodun+ıŋ ilin törü+si+n KT D1 “Türk halkının devletini ve töresini”
bayırku+nıŋ ak adgırıg KT D36 "Bayırku'nun ak aygırını"
3. tekil kişi iyelik eki:
eçüm apam törü+si+n+çe yaratmış boşgur-mış KT D13 “atalarım dedelerimin töresinçe (yeniden) yaratmış, eğitmiş”
beglik urı ogl+i+n kul bol+tı KT D7 “bey olmaya lâyık erkek evladı ile kul oldu”
(oglin: Sözün sonunda ince ünlülü seslerle kullanılan n2 harfi yer almaktadır.)
Yön gösterme eki:
ol yer+gerü barsar türük bodun ölteçi sen KT G8 "o yere doğru gidersen Türk halkı öleceksin"
yer+i+ŋerü sub+ı+ŋaru kontı BK D40 "(kendi) toprağına suyuna (yurduna) yerleşti"
Belirsiz geçmiş zaman eki:
kişi oglı kop ölgeli törü-miş KT K10 "insanoğlu hep ölümlü yaratılmış"
tabgaç kaganka kör-miş KT D8 "Çin hakanına tabi olmuşlar"
3. tekil ve çoğul belirli geçmiş zaman eki:
türük bodun öl-ti alkın-tı yok bol-tı T 3 “Türk halkı öldü, mahvoldu, yok oldu”
bodunı kop kel-ti yükün-ti T 43 “halkı hep geldi, boyun eğdi”
3. tekil kişi emir eki:
türük bodun yok bolma-zun bodun bol-çun tiyin … KT D11 “Türk halkı yok olmasın, (yeniden) halk olsun diye …”
Yuvarlak ünlülü sıfat-fiil ekleri:
anta ay-guçı+sı yeme ben ök ertim T 49 “o sırada, (onun) sözcüsü de bizzat ben idim”
bitig taş it-güçi KT K13 “yazıt yapımcısı”
türük bodun ille-dük ilin ıçgınu ıdmış KT D6 “Türk halkı kurduğu devletini elinden çıkarıvermiş”
teŋri yarlıka-duk+ı+n üçün KT G9 “Tanrı buyurduğu için”
Yuvarlak ünlülü zarf-fiil ekleri:
keyik yi-yü tabışgan yi-yü olurur ertimiz T 8 “Yabani hayvan yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk”
köl tigin yadagın opla-yu tegdi KT D32 “Prens Köl yayan olarak atılıp saldırdı”
4. Orhun Türkçesindeki e ~ i nöbetleşmesi, daha sonraki dönem Türk yazı dillerinde bu seslerin yazımındaki karışıklığın habercisi gibidir.
ben ‘ben’ T 1 ~ bini ‘beni’ T 10
sen ‘sen’ KT G8 ~ sini ‘seni’ T 10
erser ‘ise’ KT G7 ~ irser KT G13
Ünsüzler
1. Orhun Türkçesinin ünsüzleri (konson) şunlardır:
b |
ç |
d |
g |
k |
l |
m |
n |
Ŋ |
ń |
p |
r |
s |
ş |
t |
y |
z |
|
Bu ünsüzlerden b, d, g, k, l, n, r, s, t ve y’nin art (kalın) ünlülü ve ön (ince) ünlülü seslerle kullanılan ikili işaretlerinin olduğunu hatırlayınız.
Bugün Türkiye Türkçesinde bulunan c, f, ğ, h, j, v sesleri Orhun Türkçesinde yoktur. Yazı dilimizde yer almayan fakat ağız ve lehçelerde bulunan damak genizsili /ŋ/ sesi Orhun Türkçesinde mevcuttur. Ayrıca bugün sadece Yakutçada (Saha Türkçesi) yer alan ön damak genizsili /ń/ sesi de Orhun Türkçesinde bulunur.
Bu ünsüz fonemler boğumlanma yerlerine göre şu şekilde gruplandırılabilir:
Dudak ünsüzleri: b, m, p
Diş ve diş eti ünsüzleri: ç, d, l, n, r, s, ş, t, z
Ön damak ünsüzleri: ń, y
Art damak ünsüzleri: g, k, ŋ
2. Orhun Türkçesinde söz başı ünsüzleri şunlardır:
b-: bar ‘var’, bol- ‘olmak’, biş ‘beş’, böri ‘kurt’, bilig ‘bilgi’, ben ‘ben’
ç-: çıgań ‘yoksul’, çorak ‘çorak yer, çöl’, çıkan ‘kuzen, teyzezade’
k-: kentü ‘kendi’, kişi ‘kişi’, kiçig ‘küçük’, kör- ‘görmek; tabi olmak’, katun ‘hatun’
s-: sebin- ‘sevinmek’, sı- ‘kırmak’, sub ‘su, ırmak’, sü ‘asker, ordu’
t-: taşra ‘dışarı, dışta’, takı ‘daha’, teŋri ‘tanrı’, tirig ‘diri’
y-: yıl ‘yıl’, yegirmi ‘20’, yaz ‘ilkbahar’, yitür- ‘yitirmek, kaybetmek’
3. Orhun Türkçesinde d, g, m, n, ŋ, ń, r, z ünsüzleri söz başında yer almasa da bu kuralın aşağıda göreceğiniz üzere istisnaları vardır. l, p, ş ünsüzleri yalnız alıntı sözcüklerde söz başında bulunur.
g-: gü / gu ‘soru edatı’
l-: lagzın ‘domuz’ (<Çince)
m-: mag ‘övgü, alkış’ (<Mogolca. magta)
n-: ne ‘ne’, nençe ‘nice, ne kadar çok’, neke ‘niye, niçin’, neŋ ‘şey; hiç’
p-: purum ‘Roma, Bizans’
ş-: şad ‘yüksek bir unvan’
Açıklama: Bugün Türk lehçe ve yazı dillerinin pek çoğunda olduğu gibi Türkçe sözcüklerdeki söz başı /b/ ünsüzü, söz içinde kendisinden sonra gelen genizsil bir ünsüzün etkisiyle genizsileşerek /m/’ye dönüşür: men (KT, BK) ‘ben’ ~ ben (T), maŋa ‘bana’ (KT, BK) ~ baŋa (T), ~ bin- (KT), ~ biŋ (BK, T)
4. Bugün Türkiye Türkçesinde söz başında /d/’li ve /g/’li söylediğimiz Türkçe kökenli tüm sözler, diğer pek çok Türk lehçesinde (Kazakça, Özbekçe, Tatarca, Başkurtça, Yeni Uygurca, Kırgızca …) olduğu gibi Orhun Türkçesinde de /t/’li ve /k/’lidir:
teg- (> değ-), tirig (> diri), tabışgan (> tavşan), tag (> dağ), kel- (> gel-), kök (> gök ‘mavi’), köŋül (> gönül)
5. Orhun Türkçesinde birden fazla heceli sözlerin sonunda bulunan /g/’ler korunur. Aşağıdaki örneklerde görüleceği üzere, Türkiye Türkçesinde bu ünsüz, söz sonu pozisyonunda düşmüştür.
katıg (> katı), ölüg (> ölü), sarıg (> sarı), yadag (> yaya), kullug (> kullu), elig (> elli), arıg (> arı ‘arı, temiz’)
6. Orhun Türkçesinde ikinci ve daha sonraki hecelerin başında bulunan /g/’ler korunur. Bu durum bugün Özbekçede ve Yeni Uygurca olmak üzere pek çok Türk lehçesinde Orhun Türkçesinde olduğu gibi devam etmektedir. Türkiye Türkçesinde /g/ ünsüzü bu pozisyonda da düşmüştür.
kazgan- (> kazan-), kergeksiz (> gereksiz), edgü (> iyi), ilgerü (> ileri), ölgeli (> öleli)
Açıklama: Türkiye Türkçesinde /g/ damak sesinin korunduğu örneklerde anlatımca farklılık meydana gelmiştir. Örneğin alıngan sözcüğünde ‘alışkanlık’, sürüngen, dövüşken sözcüğünde ‘berkitme’ anlamı vurgulanır. Halbuki, Orhun Türkçesinde -gAn kılıcı anlamlı sıfat-fiiller yapardı. Krş.: esne-gen bars men “esneyen parsım” (Irk Bitig 10).
Diğer yandan, Eski Türkçenin -GAn sıfat-fiil eki, dilimizde /g/ damak sesini düşürerek Eski Türkçe ile aynı anlamda -An sıfat-fiillerini üretmeye devam eder. Krş.: esne-y-en parsım.
7. Söz içi ve sonundaki /d/ sesi korunur. Bu ses, günümüzde Tuva, Karagas ve Halaç Türkçelerinde /d/, Çuvaşçada /r/, Yakutçada /t/, Hakas, Şor ve Sarı Uygur Türkçelerinde /z/, bunların dışındaki Türkiye Türkçesi dahil diğer Türkçelerde /y/’ye gelişir.
adak (> ayak), tod- (> doy-), yadag (> yaya), kudug (> kuyu), adgır (> aygır), kod- (> koy-), adrıl- (> ayrıl-), bod (> boy), edgü (>> iyi), bedizet- (>> bezet-)
AÇIKLAMA: Orhun Türkçesindeki eşid- ‘işitmek’ fiilinin sonundaki –d ünsüzü, daha sonraki dönemlerde –y olmamış, muhtemelen bünyesindeki /ş/ ünsüzünün etkisiyle –t hâline gelmiştir.
8. Türkiye Türkçesinde /v/ ile başlayan üç sözcük Orhun Türkçesinde /b/’lidir.
bar (> var), bar- (> var-), ber- (> ver-)
Ayrıca Orh. Tü. bol- > T. Tü. ol-’tır. Günümüzde pek çok Türkçede bu fiil hâlâ bol- (veya bul-, pol- vs.) şeklinde geçer.
Türkiye Türkçesindeki vur- fiili de Orhun Türkçesinde /v/’siz söylenir: ur-
9. Orhun Türkçesindeki söz içi ve söz sonu /b/ sesi, Türkiye Türkçesinde /v/’dir.
eb (> ev), seb- (> sev-), sebin- (> sevin-), yabız (> yavuz), tabışgan (> > tavşan), sab (> sav ‘söz, haber’ T. Tü. savcı), kabış- (> kavuş-), ebir- (> evir-)
10. /c/ sesi Orhun Türkçesi alfabesinde bulunmayan seslerdendir. Türkiye Türkçesinde /c/’li geçen Türkçe kökenli sözler ve ekler, /ç/’lidir.
bunça (> bunca), ança (> anca), uçuz (> ucuz), törüsinçe (> töresince), oçuk (> ocak)
11. Orhun Türkçesinde geniz ünsüzü /ŋ/ söz içinde ve sonunda /g/ ile nöbetleşir. Bu ses değişmesi, 2. kişi iyelik ekleri ile kişi eklerinde görülür:
bardıgız ‘vardınız, gittiniz’ ~ bardıŋız
süŋüküg ‘kemiklerin’ ~ süŋüküŋ
ölsikig ‘öleceksin’ ~ ölsikiŋ
törügin ‘(senin) törelerini’ ~ törüŋin
Bu Ünitede Okunacak Kaynakça
Gabain, A. von, Alttürkische Grammatik, Leipzig 1941 (Türkçeye Çeviren: Mehmet Akalın, Eski Türkçenin Grameri, TDK Yayınları, Ankara 1988).
Tekin, T., A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana University Publications, Uralic and Altaic Series, Volume 69, Bloomington 1968.
_______, Orhun Türkçesi Grameri, Simurg Yayınları, Ankara 2000.
Erdal, M., A Grammar of Old Turkic, Brill, Leiden-Boston 2004.