Zarf, Sontakı
ZARF
Yer Zarfları
Orhun Türkçesinde +A, +DXn, +gArU, +rA, +rU, +DA eklerini almış sözcükler yer zarfı olarak kullanılır.
+A eki ile türetilmiş yer zarfları: üze ‘yukarıda, üstte’, birye ‘güneyde’, yırya ‘kuzeyde’, kurya ‘geride, batıda’.
üze kök teŋri asra yagız yer kılındukta “yukarıda mavi gök, aşağıda kara toprak yaratıldığında …” KT D1
birye tabgaç bodun yagı ermiş “güneyde Çin halkı düşman imiş” BK D12
yırya baz kagan tokuz oguz bodun yagı ermiş “kuzeyde (bize) bağımlı Hakan, Dokuz Oğuz halkı düşman imiş” KT D14
kurya kün batsıkdakı sogud berçik er bukarak uluş bodunta “geride gün batısındaki Soğdlar, İranlılar (ve) Buhara şehri halkından …” KT K12
+DIn eki ile türetilmiş yer zarfları: öŋdün ‘doğuya’, kurıdın ‘batıda, batıdan’, birdin ‘güneyde, güneyden’.
öŋdün kagangaru sü yorılım “(biz) doğuya, Hakan’a doğru orduyla yürüyelim” T 29
kurıdın sogud örti “batıda Soğdlar ayaklandı” KT B1
tabgaç birdin yen teg kıtań öŋdün yen teg ben yırdınta yan tegeyin “Çinliler güney tarafından saldırın, Kıtaylılar doğu tarafından saldırın, ben (de) kuzey tarafından saldırayım.” T 11
+gArU yön gösterme eki ile türetilmiş yer zarfları: ilgerü ‘ileri, öne doğru, doğuya doğru’, kurıgaru ‘geriye doğru, batıya doğru’, birgerü ‘güneye doğru, güneyde’, yırgaru ‘kuzeye doğru, kuzeyde’, yok(k)aru ‘yukarı doğru’, yüg(g)erü ‘yukarı doğru’.
ilgerü şantuŋ yazıka tegi süledim “doğuda Şantung ovasına kadar sefer ettim.” KT G3
kurıgaru … temir kapıgka tegi süledim “batıda Demir Kapı’ya kadar sefer ettim” BK K3
birgerü kün ortusıŋaru “güneyde gün ortasına doğru” KT G2
yırgaru tün ortusıŋaru “kuzeyde gece ortasına doğru” BK K2
yok(k)aru at yete yadagın ıgaç tutunu agturtum “yukarı doğru atları yedekleyerek, yayan ve ağaçlara tutuna tutuna ağdırdım” T 2
teŋri töpüsinte tutup yüg(g)erü kötürmiş erinç “göğün tepesinden tutp yukarı doğru kaldırmış, şüphesiz” KT D11
+rA eki ile türetilmiş yer zarfları: asra ‘aşağıda, altta’, içre ‘içerde, içinde’, taşra ‘dışarı, dışarıda’, öŋre ‘ön tarafta, ileride, doğuda’, kisre ‘geride, batıda’.
üze teŋri basmasar asra yir telinmeser “yukarıda gök çökmedikçe, aşağıda yer delinmedikçe” KT D22
içre aşsız taşra tonsuz “içeride aşı (yiyeceği) olmayan, dışarıda elbisesi bulunmayan” KT D26
taşra yorıyur teyin kü eşidip “dışarıya yürüyor (baş kaldırıyor) diye haber işitip” KT D11
öŋre kün tugsıkda “doğuda gün doğacak tarafta” KT D4
kisre kün batsıkıŋa tegi “geride gün batısına kadar” (Ongin 2)
+rü eki ile türetilmiş yer zarfları: kirü ‘geri, geriye doğru, batıya doğru’, berü ‘beri, bu yana’.
kirü barıgma bardı “geri giden gitti” (Ongin 11)
anta berüki aşok başlıg sogdak bodun “ondan berideki Aşok başlı Soğd halkı” T 46
+da eki ile türetilmiş yer zarfları: bunta ‘burada, bu yerde’, anta ‘orada, o yerde’
ol süg anta yok kışdımız “o orduyu orada yok ettik” KT D32
kagan at bunta biz birtimiz “hakan adını burada biz verdik” KT D20
Zaman Zarfları
Orhun Türkçesinde kün ‘gün’, tün ‘gece’, küntüz ‘gündüz’, amtı ‘şimdi’ ve araç durumu ekini almış kışın, yazın ‘ilkbaharda’, yayın ‘yazın’, küzün ‘güzün’ gibi sözcükler zaman zarfı olarak kullanılır.
tün udısıkım kelmedi küntüz olursıkım kelmedi “gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi” T 12
kışın kıtań tapa süledim “kışın Hıtay’a doğru sefer ettim” BK G2
yazın tatabı tapa süledim “ilkbaharda Tatabılara doğru sefer ettim” BK G2
yalabaçı edgü sabı ötügi kelmez tiyin yayın süledim “elçisi iyi haberi, ricası gelmiyor diye yazın sefer ettim” BK D39
ol yıl küzün ilgerü yorıdım “o yıl güzün doğuya doğru yürüdüm” Moyın Çor 8
illig bodun ertim ilim amtı kanı “devleti olan halk idim, devletim şimdi nerede?” KT D9
Tarz Zarfları
Orhun Türkçesinde +çA eşitlik durumu ekini almış ança ‘öyle, öylece’, +DI ekini almış edgüti ‘iyice’, katıgdı ‘iyice, sıkıca’, yegdi ‘daha iyi’ ve +(X)n araç durum ekini almış yadagın ‘yayan, yaya olarak’ gibi sözcükler tarz zarfı olarak kullanılmıştır.
ança yagutır ermiş “öylece yaklaştırırmış” KT G5
edgüti eşid katıgdı tıŋla “iyice işit, sıkıca dinle” KT G2
ilig törüg yegdi kazgantım “devleti ve töreyi daha iyi kazandım” BK D36
bodun ölü yitü yadagın yalaŋın yana ketli “halk öle yite yayan çıplak yine geldi” KT D28
Miktar Zarfları
Orhun Türkçesinde miktar zarfı olarak şu sözcükler kullanılır: ança ‘o kadar, onca’, kop ‘hep, tümüyle’, bunça ‘bu kadar, bunca’, sansız ‘sayısız’, üküş ‘çok’, antag ‘o kadar’, neŋ ‘hiç’, idi ‘hiç’, kalısız ‘eksiksiz, pek çok’, kergeksiz ‘gereğinden çok’, nençe ‘nice, ne çok’.
ança kazganmış ança etmiş ilimiz törümiz erti “onca zengin ve onca gelişmiş devletimiz ve törelerimiz vardı” KT D22
bunça kazganıp “bu kadar kazanıp” BK G10
tört buluŋ kop yagı ermiş “dört taraf hep düşman imiş” KT D2
on ok süsi bodunı kalısız taşıkmış “On Ok ordusu (ve) halkı geride hiç kimse kalmamasıya sefere çıkmış” T 30
altun kümüş kergeksiz kelürti “altın (ve) gümüş, gereğinden çok getirdi” BK G11
tört buluŋdakı bodunug nençe itmiş nençe yaratmış “dört taraftaki halkı ne çok düzenlemiş, ne çok örgütlemişler” BK K9
begler kopın yanalım tedi “beyler hep birlikte dönelim, dediler” T 36
SONTAKI
AÇIKLAMA: İsim, isim soylu sözler ve ortaçlardan sonra gelerek bağlı olduğu bu türden sözler ile cümlenin öteki öğeleri arasında zaman, mekân, yön, tarz, benzerlik, başkalık v.b. gibi bakımlardan çeşitli ilgiler kuran sözcüklere sontakı denir. Dilbilgisi kitaplarında sontakı yerine son çekim edatı veya ilgeç terimi de kullanılır.
Orhun Türkçesinde ara ‘arasında’, birle ‘ile, ile birlikte’, sayu ‘her’, (<sa- ‘saymak), kisre ‘sonra’, kudı ‘aşağı, (bir ırmağın aşağı mecrası) boyunca’, teg ‘gibi’, ötrü ‘sonra’ (<öt- ‘geçmek’), tapa ‘-a doğru, yönünde’ (<tap- ‘bulmak, arayıp bulmak’), üçün ‘için’, üze ‘üzerine, üzerinde’, tegi ‘kadar’, adın ‘başka’ (<*ad- ‘ayırmak), öŋi ‘ayrı, başka’ (<*öŋ- ‘farklı olmak’) gibi sontakılar kullanılır. Bu sontakılar yalın durum, yönelme durumu, bulunma-çıkma durumu gibi çeşitli durum ekleriyle kullanılır.
Yalın Durumla Kullanılan Sontakılar (Üçüncü Düzey)
(ara, birle, kudı, sayu, tapa, teg, üçün, üze)
ara: üze kök teŋri asra yagız yer kılındukta ekin ara kişi oglı kılınmış “yukarıda mavi gök aşağıda yagız yer yaratıldığında ikisinin arasında insanoğlu yaratılmış” KT D1
bu türük bodun ara yarıklıg yagıg yeltürmedim “bu Türk halkı içinde zırhlı düşmanların akınına hiç imkan vermedim” T 54
birle: inim köl tegin birle sözleşdimiz “erkek kardeşim Prens Köl ile konuştuk” BK D6
eçim kagan birle ilgerü yaşıl ügüz şantuŋ yazıka tegi süledimiz “amcam kağan ile birlikte doğuda Sarı ırmağa ve Şantung ovasına kadar sefer ettik” KT D17
NOT: Bu sontakı, aynı zamanda 3. kişi iyelik eki almış adların nesne durumunu (belirtme durumu eki) ile kullanılır.
kagan+ı+n birle soŋa yışda süŋüşdüm “kağanları ile Songa dağında savaştım” BK D27
kudı: ol sub kudı bardımız “o ırmak boyunca aşağı gittik” T 27
sayu: yir sayu bardıg “her yere gittin” KT G9
yir sayu barmış bodun “her yere gitmiş halk” BK D22
tapa: eki otuz yaşıma tabgaç tapa süledim “yirmi iki yaşımda Çin’e doğru sefer ettim” BK D25-26
yazıŋa oguz tapa süledim “(o yılın) ilkbaharına Oğuzlara doğru sefer ettim” BK D31-32
teg: körür közüm körmez teg bilir biligim bilmez teg boltı “gören gözlerim görmez gibi, eren aklım ermez gibi oldu” KT K10
öz içi taşın tutmış teg biz “kendi içi dışını tutmuş gibiyiz” T 13
NOT: Bu sontakı, 3. kişi iyelik ekli isimlerin nesne durumu ekinden sonra da gelir.
anta kisre inisi eçi+si+n teg kılınmaduk erinç “andan sonra erkek kardeşleri ağabeyleri gibi yaratılmamış şüphesiz” KT D4
üçün: türük bodun üçün tün udımadım küntüz olurmadım “Türk halkı için geceleri uyumadım, gündüzleri oturmadım” KT D27
üze teŋri asra yagız yer yarlıkaduk üçün “yukarıda gök aşağıda kara toprak buyurduğu için” BK K10
NOT: Bu sontakı, kişi zamirleri ile iyelik gövdelerinin nesne durumunu yönetir.
a+nı üçün ilig ança tutmış erinç “onun için devleti öylece ellerinde tutmuşlar şüphesiz” KT D3
antag+ıŋ+(ı)n üçün “(sen) öyle olduğun için” KT G8-9
teŋri yir bulgak+ı+n üçün “gök (ve) yer karıştığı için” BK D29
üze: at üze bintüre karıg sökdüm “at üzerine bindirerek karları söktüm” T 25
tarduş bodun üze şad ertim “Tarduş halkı üzerine şad idim” BK D15
NOT: Bu sontakı, bulunma-çıkma durumu ekiyle de kullanılır.
kişi ogl+ı+n+ta üze eçüm apam bumın kagan iştemi kagan “insanoğlunun üstüne atalarım dedelerim Bumın Kağan, İştemi Kağan” KT D1
ol törü+de üze eçim kagan olurtı “o töreye göre amcam hükümdar olarak tahta oturdu” KT D 16
Yönelme Durumuyla Kullanılan Sontakılar
(tegi)
tegi: ilgerü şantuŋ yazı+ka tegi süledim “doğuda Şantung ovasına kadar sefer ettim” KT G3
bunça yir+ke tegi yorıtdım “bunca yere kadar (orduyu) yürüttüm” KT G4
Bulunma-Çıkma Durumuyla Kullanılan Sontakılar (Üçüncü Düzey)
(kisre, üze, ötrü)
kisre: yagru kontuk+da kisre ańıg bilig anta öyür ermiş “yaklaşıp yerleştikten sonra kötü bilgi orada düşünürmüş” KT G5
an+ta kisre teŋri bilig bertük üçün “ondan sonra, Tanrı akıl verdiği için” T 6
üze: içre aşsız taşra tonsuz yabız yablak bodun+ta üze olurtum “karnı aç, sırtı çıplak, yoksul ve sefil bir halk üzerine hükümdar oldum” KT D 26
ötrü: an+ta ötrü kaganıma ötüntüm “ondan sonra hakanıma ricada bulundum” T 12