İbn Cubeyr
Edip ve seyyah, ismi, Muhammed bin Ahmed bin Cübeyr el-Kinânî, künyesi Ebü’l-Hüseyn’dir. 1145 (H. 540) senesinde Valancia’da doğdu. 1217 (H. 614)’de vefat etti. Babasının Jativa’da devlet hizmeti zamanlarında iyi bir tahsil yaptı. Din ilimlerini öğrendi. Bilhassa edebiyatta yetişti. Çok güzel şiirler yazdı. Kabiliyeti ve başarısı sayesinde Granada valisi Ebû Sa’îd Osman bin Abdülmü’min’e sekreter oldu.
Seyahate çok meraklı olan İbn-i Cübeyr, doğuya üç ayrı seyahat yaptı. Seyahatlerinin ilkine 1183 (H. 578)’de çıktı ve Rıhlet-i İbn-i Cübeyr adlı seyahatnamesini yazdı. Üçüncü seyahatinde iskenderiye’de vefat etti.
İlk seyahatine arkadaşı Ahmed bin Hasen ile Granada’dan başladı. Centa’ya, Tarifa yoluyla geçti. Genoese gemisine iskenderiye’ye gitmek üzere bindi. Sardinya, Sicilya ve Rodos yoluyla gideceği yere bir ayda ulaştı, iskenderiye’de Mısır gümrüğünden güçlükle geçen İbn-i Cübeyr, karşılaştığı güçlükleri canlı bir şekilde hikâye etmiştir. Kahıre, Kuş, Aydhab ve nihayet Kızıldeniz’i geçerek Cidde’ye ulaşmış burada dokuz ay kalmıştır. Oradan hacca gidip, Medîne’yi de ziyaret etmiştir. Sonra çölden ilerleyerek seyahatine devam etmiş ve Küfe’ye varmıştır. Buradan Bağdâd’a ve Musul’a sonra Cizre’ye geçerek Haleb’e ve oradan Şam’a giden İbn-i Cübeyr, memleketine dönmek için Akra’ya gitmiş bir Genoese gemisi ile 1185 (H. 580) senesinde Sicilya’ya hareket etmiş ve kaza sonucu gemi değiştirerek Cartagenat’a 1185 (H. 580)’de gelmiştir.
İbn-i Cübeyr bundan dört sene sonra ikinci bir seyahate daha çıkmışsa da; 1189 (H. 585) ve 1191 (H. 587) yılları arasında devam eden bu seyahati ile ilgili herhangi bir yazı bırakmamıştır. Nihayet 1217 (H. 614) senesinde tekrar seyahatle müderrislik için gittiği İskenderiyye’de vefat etti.
İbn-i Cübeyr’in Rıhle adlı seyahat kitabı, konusundaki eserlerin en iyilerinden olup, bu tür eserlere örnek teşkil etmiştir. İbn-i Cübeyr seyahatini günlük olarak kaleme almıştır. Geçtiği şehir ve ülkeleri ve insanları tasvir etmiş ve pek çok bilgi vermiştir. Bu bakımdan eser, Haçlı seferleri târihi, Ortaçağda Akdeniz’deki gemi trafiği, tasvir ettiği memleketlerin siyâsî ve sosyal durumu, ayrıca yolculuğu için kıymetli bir kaynaktır. Anlatışı sistematik olup, genel bilgiler vermiş ve dikkat çekici bir üslûb kullanmıştır. Ayrıca yazdığı şiirlerde memleket hasretini dile getirmekte, ve okuyanlara seyahati tavsiye etmektedir, İbn-i Cübeyr’in bu meşhûr seyahatnamesi Rıhle, on dokuzuncu asır ortasında Avrupa’da tanınmış ve Fransızca, İtalyanca ile İngilizceye tercüme edilmiştir.