FRANCHISING
Franchising, tanınmış, kendi alanlarında başarılı olmuş, kaliteli ürün ya da hizmet
üreten işletmelerin ürün ya da hizmetlerinin ülke içinde ya da ülke dışında ana işletmeyle
tutarlı olarak, aynı görünümdeki mağazalarda üretilmesini, dağıtılmasını
ve belirli standartlar içinde kullandırılmasını sağlayan bir pazarlama ve dağıtım
yöntemidir. Başarılı bir işletmenin bağımsız bir işletmeye ya da kişiye başarılı olmasını
sağlayan kendi sistemini kullanma hakkını verdiği bir lisans şeklidir. Franchising,
franchisor ve franchisee denilen hukuken birbirinden bağımsız iki taraf
arasında sözleşme ile yapılmaktadır. Franchisor, tanınmış ürün ya da hizmetin,
işletme sisteminin sahibidir. Franchisee ise franchise verenin ticari markasını,
hizmet markasını, know-how’unu, işletme sistemini, başarılı olmasını sağlayan iş
yöntemlerini kullanma hak ve zorunluluğunu üstlenen bağımsız bir girişimcidir.
Kendi işini kurmak mı? Franchise almak mı? İşte bu iki soruya yanıt vermeden
önce franchising sisteminin tarafl ar açısından avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin
bilinmesi gerekmektedir. Öncelikle franchising, franchise almak isteyen için kendi
işini kurmaktan kaynaklanabilecek riskleri azaltmakta, franchise verenin ise
çok kısa sürede, yatırım harcaması yapmadan uluslararası pazarlara girmesine
imkân vermektedir. Giriş stratejisi olarak franchising’in kullanılması hızla artmaktadır.
1967 yılında uluslararası faaliyetlerine başlayan bir işletme bu sistem ile 65
ülkede faaliyet göstermektedir ve 4000’in üzerinde uluslararası satış birimi bulunmaktadır.
Uluslararasılaşma teorileri daha çok işletmelerin ihracat kararlarından,
doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapmalarına kadar olan çeşitli stratejiler üzerine
odaklanmaktadır. Geleneksel olarak işletmeler bu süreçte yabancı pazarlarda
ve kültürel uzaklık olan uzak ülkelerde işlerini yürüterek tecrübe kazandıkça
kaynak taahhütlerini artırmaktadır. Farklı iş uygulamalarını anlamak, işletmelere
güven vermektedir.
Franchising, franchisor’ın bağımsız bir girişimci ya da işletmeci olan franchisee’ye
ürünlerini dağıtması ya da franchisor’ın sistemine göre işi yürütmesi için lisans
verdiği, tarafl ar arasında sürekli bir ilişkinin kurulduğu dikey bütünleşmenin sözleşmeli şeklidir. Franchisor bu dağıtım sistemiyle franchisee’ler üzerinde dikey
kontrol sağlar. Kullandığı dikey kontrol aracı ise tarafl arı bağlayıcılığı olan sözleşmedir.
12 Franchise veren karşı tarafa sadece dokunulmaz varlıklarının kullanım
hakkını vermez. Ayrıca sürekli bir şekilde satış promosyonu, eğitim yardımı sunar.
Ulusal Franchising Derneği (UFRAD)’ın tanımına göre franchising; “Ana fi rmanın
üretim veya hizmet alanında denenmiş ve başarılı olmuş ticari ve hizmet markasını,
ürünlerin dağıtım ya da hizmeti sunma hakkını belirli süre, şart ve sınırlamalarla
yasal ve fi nansal açıdan tamamen bağımsız olan bir diğer tarafa verdiği bir
pazarlama ve dağıtım yöntemidir. Diğer bir anlatımla franchising sistemi mal ya
da hizmetlerin üreticilerden tüketicilere etkin bir şekilde ulaştırılmasını sağlayan
bir dikey pazarlama sistemidir. Franchise veren standart ürün paketini, sistemini,
yönetim ve organizasyona ilişkin bilgi ve desteğini, eğitimi franchise alana sunmakta;
franchise alan ise sermaye, yerel pazar bilgisi ve idari konularda kişisel
katılımını ortaya koymaktadır. Özellikle perakendecilik sektöründe dünyada bu
sistemi uygulayan işletmelerin sayısı hızla artmaktadır. UFRAD’a göre; yapılan
araştırmalarda ABD’de oniki kişiden birisi kendi işini kurmak isterken, bu rakam
Finlandiya’da yüz kişide bir kişi, Almanya’da ise kırkbeşte bir olarak açıklanmaktadır.
Türkiye’de iki kişiden biri kendi işini kurmak istemektedir. Franchising gibi
işbirliği yaparak çalışma modeli çok yaygın değildir. Bu sistem özellikle marka
olmasını başarmış, istikrarlı satışları olan işletmeler için çok uygun olan bir sistemdir.
Ana fi rma, ürün veya hizmetle ilgili bilgi, teknoloji, işletme yönetimi, organizasyon
ve pazarlama konularında franchise alana eğitim ve uzmanlık yardımı
sağlar ve buna karşılık franchise alan, yıllık satışların belirli bir yüzdesini ve diğer
belirli ücretleri ana fi rmaya öder, ana fi rmanın standartlarını aynen koruyarak faaliyetlerini
sürdürür.13 Sistemin başarısı mal veya hizmetin markası ve adının,
kalite standardının her franchise biriminde aynı olmasına bağlıdır. Franchising
çok farklı iş alanlarında bir pazarlama ve dağıtım yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Bunları gıda, tekstil, konfeksiyon, mobilya, mutfak, banyo, bilgisayar, büro
malzemeleri, inşaat malzemesi, spor, eğitim, emlakçılık, temizlik, araba yıkama
ve bakımı, kiralama, otopark hizmetleri, otel ve motel işletmeciliği, baskı, fotokopi,
zayıfl ama, kozmetik, kuru temizleme, otomobil kamyon kiralaması, drugstore,
lokantalar, fast food, çamaşırhane, tamir bakım hizmetleri, alet edavat, eğlence
ve turizm, güvenlik sistemleri, sağlık hizmetleri, bahçıvanlık gibi işler olarak sıralayabiliriz.
Franchising ile ilgili yapılan araştırmalara göre ise uluslararası pazarlara girmek
isteyen işletmeler bu stratejiyi;
1) Sınırlı kaynaklar,
2) Yönetsel verimlilik,3) Risk yönetimi yaklaşımları nedenleriyle kullanmaktadır.
Bu yaklaşımlardan ilkine göre başlangıç ücreti franchise alandan sağlandığından,
franchise veren işletme yatırım harcaması yapmadan farklı ülke pazarına
girebilmektedir. İkinci yaklaşıma göre işletmelerin kendi kuruluşunu açıp yönetici
atamasındansa, franchise vermesi, işletmenin sahibi olduğundan franchise alanı
daha fazla motive etmekte, franchise verilen birimler daha verimli çalışmaktadır.
Teknolojik ilerlemeler uzaktaki franchise alanların kontrolünü, tedarik, fi nansman
gibi konularda bilginin aktarılmasını kolaylaştırmıştır. Üçüncü yaklaşımda ise
franchising sistemi sayesinde coğrafi k uzaklık ve kültürel farklılıklardan dolayı
oluşabilecek riskler azaltılmaktadır. Örneğin hotel endüstrisi yüksek yatırımları
gerektirmektedir. Franchising ise çok sayıda birime sahip olmanın riskini azaltmaktadır.
Bazı hotel işletmeleri bu gibi riskleri azaltmak için yönetim anlaşmalarını
da kullanabilmektedir. Franchise veren, fi ziksel tesislere önemli yatırımlar
yapmamakta sadece yönetim uzmanlığı ve kalite kontrolü sağlamaktadır.14 Franchising
konusunda literatür, coğrafi k uzaklığın olduğu ülke pazarlarına girmek
için franchising’in tercih edildiğini göstermektedir. İşletme kendi birimini açtığında
hükümet, coğrafi k, kültürel, dil farklılıklarından dolayı çalışanları izleme maliyeti
daha yüksek olmaktadır. Çok sayıda hizmet işletmesi yabancı ülke pazarlarına
girerken bu stratejiyi kullanmaktadır.15
Franchise işine sıfırdan başlanıldığı, yeni bir iş fi krini geliştiren girişimcinin bunu
doğrudan franchise vererek yaydığı uygulamada pek görülmektedir. Franchisor
işletme sistemini, franchise ağını oluşturmadan önce bir süre boyunca ve en
azından bir örnek işletmede başarıyla yürütmüş olmalıdır.16 Franchise vermek isteyen
fi rmanın büyüklüğü, ürün çeşidi, hizmeti sunuş şekli, rekabet gücü, fi nansal
gücü, yönetim yeteneği, aracılara sağladığı hizmetler, pazarlama tecrübesi, kısaca
fi rmanın gelişmişlik düzeyi önemliyken, franchise kararının verilmesinde işin
franchise edilebilecek bir iş olup olmadığı, franchisor ve franchisee’nin özellikleri,
işin pilot satış noktalarında test edilmesi önemlidir.
Franchisingde kendi alanında tanınmış ve başarılı olmuş ana işletmenin uluslararası
standartları sürdürülür. Sadece ana işletme kabul ettiği takdirde pazarlama
karması yerel koşullara uyumlaştırılabilir. Franchising’in amacı karşılıklı güven
ve sürekli bir işbirliği ilişkisi içinde her iki tarafın birbirinden yararlanmasını sağlamaktır.
Örneğin, İtalya asıllı Benetton’un farklı ülkelerde franchisee’leri vardır.
Benetton kıyafetleri İtalya da üretirken, franchise alanlar pazar bilgisini ana organizasyona network bilgisayar ağıyla iletirler ve bulundukları pazarda yerel reklâm,
satış promosyonları yaparlar.17 Franchise alan, franchise verenin adı ve markası
altında iş yapar ve belirli politikaları, prosedürleri takip eder. Franchise alan, tanınmış
marka adı, faaliyet yöntemleri, işin öğrenilmesi için verilen eğitim, kısaca
yeni bir işletme birimi açabilmek için franchise verene işin başında başlangıç ücreti
ödemektedir. Ayrıca franchise alan, franchise verenin sürekli verdiği hizmetler,
promosyon, stok kontrolü, malzeme tedariki, yönetsel yardım ve tavsiyeleri
için satışlarının belirli bir yüzdesini royalty olarak ödemektedir.18
Franchising’in Gelişimi
A.B.D’de endüstriyel devrimle birlikte teknoloji ilerlemiş, taşımacılık ve iletişim
araçları gelişerek kütle üretimi oluşmuştur. İmalatçılar, ürünlerinin bölgesel pazarlara
dağıtımının başarılarında ana faktör olacağını anlamışlardır. Otomobil imalatçıları,
ülke çapında bir dağıtım ağı oluşturmak için gerekli sermaye miktarının
çok fazla olması ve merkezi denetimin zorluğu nedeniyle bölgesel işletmelere
dağıtım hakkını vermişlerdir. Franchise dağıtım ağını kullandıklarında bu sermayeyi
kendilerinin sağlamalarına gerek kalmamış, franchise alanlar, (satıcı fi rmalar),
franchise veren fi rmaların (otomobil imalatçıları) maliyetlerini düşürmüşlerdir.
Franchise alan, sadece kendisine verilen belirli bir bölgede satış yapma hakkı
ile aynı modeli satan diğer satışçıların rekabetinden korunmuştur. İmalatçılar,
belirli bir bölgede sınırlı sayıda bulunan franchise alanların fazla miktarda satış
yapabilmelerini bir anlamda garanti etmişlerdir. Bira imalatçılarında olduğu gibi
otomobil imalatçılarıda franchise alanların sadece kendi ürünlerini satmalarını istemişlerdir.
Ayrıca franchisee’lerin herbirinin yeterli yatırımda bulunmasını, satış
sonrası hizmet sunmasını, şirketin imajını, imalatçının standartlarını sürdürmesini
ve geliştirmesini beklemişlerdir. Otomobil imalatçıları, kendi açtıkları satış
birimlerinde de tüm bunları elde edebilirler ama franchising, gerekli sermayenin
imalatçıdan çok satıcı fi rmalar tarafından sağlanmasını sağlar. Otomobil sektöründeki
ilk franchisee 1898’de buharlı otomobil satan William E. Metzger’dir. Perakende
birimlerini açmak için sermayeye ihtiyacı olan General Motors Şirketi,
imal edilen otomobillerin satışının yapılması ve satış sonrası hizmetin sunulması
için ilk başarılı franchise sistemini 1898’de kurarak bağımsız kişilere franchisee
olma hakkını vermiştir.19 Franchise dağıtım yöntemini kullanan ikinci önemli sektör
alkolsüz içecek şişeleme endüstrisidir. 1899’larda alkolsüz içecek imalatçıları,nihai ürünün en uygun dağıtım yöntemini bulmaya çalışmışlardır. Ana fi rmanın,
yüksek oranda su içeren içecekleri merkezde imal ederek, uzaktaki bölgelere
dağıtımını yapması ekonomik olmadığından, ana fi rma, bölgesel şişeleme tesisleri
bularak günümüzde de kullanılan lisans sözleşmeleri yapmıştır. Ana fi rmada
imal edilen konsantre, yapılan sözleşmeler ile bölgesel şişeleme tesislerine verilir.
Franchisee’ler konsantre şurubu ölçüsüne göre sulandırarak nihai ürün haline
getirirler ve şişeleyerek satışını yaparlar. Franchisee’ler, depozitli şişeleri kullanarak,
ürünün dağıtımının ekonomik olmasını, franchisor ise uzaktaki bölgelere
daha az maliyetle dağıtım yapılmasını sağlar. Günümüzde oldukça tanınmış olan
Coca-Cola, Pepsi-Cola, 7-up gibi alkolsüz içecek fi rmaları ürünlerinin dağıtımlarını
franchising yöntemiyle gerçekleştirmektedir.
Franchise dağıtım yönteminin kullanıldığı üçüncü önemli sektör petrol endüstrisidir.
Otomobil satış ve dağıtımlarının hızla artmasıyla, benzin ve yağ ürünlerine
olan talep artmıştır. Petrol şirketleri 1930’larda yaşanan petrol krizi sonucu kendilerine
ait petrol ofi slerinde merkezden bölgesel rekabet fi yatları belirleyememişlerdir.
Bağımsız petrol ofi slerinin fi yat kırmaları sonucunda rekabet güçleri ve
karlılıkları azalan petrol şirketleri, bölgesel yatırımcılarla franchise sözleşmeleri
yapmışlar ve petrol ofi slerini yatırımcılara kiralamışlardır. Bölgesel franchisee’ler
koşullara göre fi yatı belirlerlerken, petrol şirketleri de kira geliri elde etmişler ve
imajlarını yeniden kuvvetlendirerek, petrol satışlarını arttırmışlardır.20
1950’li yıllarda Ray Kroc ve Mc Donalds kardeşler biraraya gelerek fast food sektöründe
tamamen benzersiz olan hızlı ve etkili bir sistem geliştirmişlerdir. Kullanılan
malzemelerin kalitesinin iyi, sunulan hizmetin hızlı olmasına önem vererek,
geliştirdikleri sistemin adını ve nasıl olması gerektiğini öğreten yöntemleri kullanma
hakkını franchise vererek satmaya başlamışlardır. Geleneksel franchising’den
farklı olarak, işletme sistemi franchising’i gıda sektöründe ilk olarak Mc Donalds
ile gelişmiştir. 1960’ların sonlarında 50 restoran, franchise sistemini doğru uygulamadıkları
için iki yıl içinde başarısız olmuştur. Bunun nedenleri, franchisee’lere
yeterli eğitim verilmemesi, yer seçiminin kötü yapılması ve franchisor’ın yönetim
desteği sağlamamasıdır. 1963’lerde dünyada başlayan ekonomik kriz ve 1974
resesyonu ABD’de gelişmekte olan franchisingi olumsuz etkilemiştir. Yüzden fazla
franchisor 1970’de ifl as etmiştir ve binlerce franchise alanı peşinde sürüklemiştir.
21 1975’te ekonomik krizin kalkmasıyla franchising ekonomik gelişmelerle
yeniden önem kazanmaya başlamıştır. Franchise satışlarının düzenlenmesi için
geçici kanunlar yapılmıştır. Franchising dağıtım yönteminin, ilk geliştiği yıllarda
acentelik, bayilik ve tek satıcılık sözleşmesi ile hemen hemen aynı anlamlardakullanılmıştır. Benzin istasyonlarının, otobüs fi rmalarının, buzdolabı imalatçılarının
belirli şartlar ve sınırlamalarla bayilikler vermeleri franchising’in geleneksel
olarak kullanıldığı dönemin örneklerindendir ve hala günümüzde bayilik sistemleri
adıyla kullanılmaktadır. Bayilik sistemi tam olarak franchising’i anlatmaz.22
Bazı kaynaklarda bayilik sistemi, franchising’in bir türü olarak geçmekle birlikte
franchisingin bayilik olarak çevrilemeyeceği, daha gelişmiş bir sistem olduğu
görüşündeyiz. 1991’de ABD’de toplam franchise satışlarının %69.4’ü otomobil,
benzin ve alkolsüz içecek satışlarıyla gerçekleştirilmiştir. Amerika’da otomobil ve
kamyon satışları 1991’de toplam perakende satışlarının %65.7’ sidir. Bu üç sektörün
kullanıldığı franchise sisteminin ve Amerikan, İngiliz ekonomisinde franchise
perakende satışlarının payı hala önemlidir. 23
Avrupa Franchise Federasyonu’na göre fi nansal kriz franchise fi rmaları için fırsat
olarak görülmektedir. Birçok ülkede işsizliğin artmasıyla küçük birikim sahipleri,
franchise alarak girişimciliğe yönelebilmektedir. Diğer taraftan franchise alan
işletmelerden zarara uğradıkları gerekçesiyle anlaşmayı bozan işletmelerde bulunmaktadır.
Büyük alışveriş merkezlerinde yerleşen işletmeciler tüketicilerin alım
gücü düştüğünden çok fazla iş yapamamakta ve kira giderlerini ödeyemeyecek
duruma gelerek sıkıntı yaşayabilmektedir.
Franchising Türleri
Franchising anlaşmalarının çeşitli türleri bulunmaktadır. Bunlar;
Ürün ve Marka Franchise
Ürün ve marka franchise; franchise alanın, üreticinin adı ve markası altında ürünlerini
sattığı, üretici ile satıcı arasında kurulan bağımsız bir satış ilişkisidir. Pazarlanan
ürünler franchise veren fi rma tarafından üretilmeltedir. Franchise alan, ana
fi rmanın markası dışında ürün satamaz ve kendisi de üretimde bulunuyorsa ürettiği
ürünlerde üreticinin markasını kullanamaz. 18. y.y da Alman bira üreticilerinin kendi
markalarındaki biraları satmaları için birahanelerle yaptıkları sözleşmeler, Singer
Dikiş Makinaları Şirketinin makinaların satışı için bayilerle yaptığı sözleşmeler, yetkili
lastik, bilgisayar, televizyon satıcıları ürün ve marka franchisingine örnek verilebilir.
Bölgesel olarak ülkede belirli yerlerde franchising ile satış hakkının verilmesi
esasında bugünkü sistemin temelini oluşturmaktadır. 1950’lerden sonra franchising,
hemen her sektörde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde bu dağıtım şekli
otomobil satışları (Fiat, Ford, Tofaş gibi), benzin istasyonları (Shell fi rması ile Shell bayileri arasındaki sözleşme gibi) ve alkolsüz içecek şişeleme tesislerinde (Coca-
Cola, 7-up gibi) bayilik adı altında oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Ürün ve
marka franchise bazı kaynaklarda “geleneksel” ya da “ilk jenerasyon franchising”
olarak tanımlanmış, bayilik ve distrübütörlük geleneksel ya da ilk jenerasyon franchising
başlığı altında gruplandırılmıştır. Ürün ve marka franchisinginde franchise
alan, işletmesi faaliyete geçtikten sonra franchise verene royalty ödemez.24. İşletme
Sistemi Franchising günümüzde daha sık kullanılmaktadır.
İşletme Sistemi Franchising
Bağımsız iki fi rma olan franchise veren ile franchise alan arasındaki işe giriş şeklini,
ana fi rmanın pazarlama stratejisi ve plânını, standartlarına uymayı, kalite kontrolünü
ve sürekli iki yönlü iletişimi içeren bir satış ilişkisidir. Ana fi rma, franchise
alana ticari markasını, işin nasıl yürütüleceği konusunda kendi pazarlama stratejisi
ve plânını, eğitim, standardizasyon, yer seçiminde tavsiye, yerleşim yerinin
dizaynı, muhasebe sistemi, kalite kontrol, mobilya ve renk düzeninin nasıl olması
gerektiğini verilmektedir. Karşılığında franchise alanın çalışma saatlerine, fi yat
politikasına, tedarik kaynaklarına, hizmet kalitesine önem vermesini ister. Yıllara
dayanan tecrübelerinden yararlanarak bildiklerini franchise alan yatırımcılarla
paylaşır. Franchise alanın işletmesinin dekorasyonunun, personel kıyafetlerinin,
mal ve hizmet kalitesinin ana fi rmayla aynı olmasını ister. İşletme sistemini korumak
için franchise alanın faaliyetlerini kontrol eder. Franchising’in bu kadar gelişmesinin
nedenlerinden birisi de hizmet sektörünün öneminin artmış olmasıdır.
Dönüştürme Franchising
Dönüştürme franchising, franchisinge konu olan işle aynı sektörde çalışan, varolan
bağımsız bir işin franchise birimine dönüştürülerek ana fi rmanın markası
ve adı altında yürütülmesidir. Ana fi rma bağımsız, kendi işi olan işadamını kendi
kuralları altında çalışmaya ikna ederek, franchise sistemine katar ve böylece iş
franchising sistemine dönüştürülür. Ana fi rma tecrübeli bir işadamının faaliyette
bulundukları alanı iyi tanımalarından kaynaklanan uzmanlığını, sermayesini kazanırken,
girişimci ünlü bir isim ve işletme sistemiyle reklâm, satın alma, araştırma
ve geliştirme gibi avantajlar kazanır. Bağımsız olarak kendilerine ait satış
birimlerinde işlerini yürüten tecrübeli kişilerin işlerini dönüştürerek franchise alan
olarak çalışmak istemelerinin nedenleri, ortak satın almanın ekonomik olması,
yaygın bir ticari isim adı altında reklâmın yapılması, düşük maliyetlerle hizmetlerin
sağlanmasıdır.25 Girişimci işini dönüştürürse ana fi rmanın standartlarına, veuygulama prosedürlerine uygun olarak işi yürütmeyi kabul eder ve belirli ücretler
öder. Dönüştürme franchise alanlar, daha önceden aynı alanda iş tecrübesine
sahip olduklarından, franchise verenin kontrolüne karşı koyabilirler. Bağımsız bir
işletme olarak faaliyette bulunan fakat satışlarında düşüş gözlenen işletmeler için
dönüştürme franchising uygun bir yöntemdir. Ana fi rma ile franchise anlaşması
yapan bu tür işletmeler franchise alan olarak ana fi rmanın sağladığı hizmetlerden
yararlanabilirler.26 Dönüştürme franchising’in diğer bir şekli; şirketlerin franchise
almak isteyenleri bularak kendi satış birimlerini franchise birimine dönüştürmeleridir.
Franchise verenlerin kendilerine ait satış birimlerini franchise edilmiş birimlere
çevirmeleri oranı günümüzde hızla artmaktadır. İşini bayilikten franchising
sistemine dönüştüren bir dağıtım zincirinde ortak marka veya işletme adının kullanılması,
franchise alana eğitim verilmesi, bilgi aktarılması gerekmektedir.
Ülke İçi ve Ülkeler Arası Franchising
Ülke içinde yapılan franchise anlaşmaları şehirler arasında, bölgeler arasında
yapılmaktadır. Her iki tarafta ülke içinde bulunduğundan elde edilen gelirler ülke
içinde kalmaktadır. Bir fi rma franchise vererek farklı büyüme stratejileri izleyebilir.
Öncelikle ülke içinde bir şehirde franchise vererek diğer şehirlere, sonra ülke dışında
benzer ülkelere yayılabilir. Bu strateji zincirleme coğrafi k stratejidir. Ülkeler
arası franchising ise franchise veren ve alan tarafl arın farklı ülkelerde olmasıdır.
Master Franchise
Ana fi rma, kendi ülkesi dışında bulunan girişimciye doğrudan franchise verebileceği
gibi, bir üçüncü taraf aracılığı ile dolaylı olarakta franchise verebilir. Böyle
bir durumda master franchise gündeme gelir. Ana fi rma kendi ülkesinde veya yabancı
ülkede bulunan bir girişimciyle master franchise anlaşması yapar ve belirli
bir bölgede kendi adına franchise verme hakkını girişimciye verir. Ana fi rmanın
sözleşme yaptığı franchise alan bu girişimciye “Master Franchisee”, bu özel uygulamaya
da “Master Franchise” denir. Master franchisee,
- Kendi ülkesinde ya da ülkesindeki geniş bir bölgede, ana fi rma gibi franchise
verme hakkına sahip olur,
- Kendi ülkesindeki girişimcilere franchise vererek her alt franchisee’den royalty
ve başlangıç ücreti alır ve ana fi rmaya bu bedellerin bir kısmını (yaklaşık
1/4’ünü) verir.
- Ana fi rma gibi kendi alt franchisee’lerine eğitim ve destek sağlar ve ana
fi rma tarafından belirlenen kalite standartlarına her alt franchisee’nin kendi
bölgesinde uymasından sorumlu olur.Master franchisee, yabancı bir ülkede bulunan ana fi rmadan transfer ettiği
know-how’u franchise verdiği diğer işletmelere aktarır. Herhangi bir fi rma
franchise vererek uluslararası pazarlara yayılmaya karar vermeden önce
kendi ülkesinde işletmenin faaliyetlerini, diğer rakip şirketlerle karşılaştırmalı,
ne durumda olduğunu gözden geçirmelidir. Franchise verenin hakim
olduğu pazardaki durumu, dünyanın başka bir yerinde gereken uzmanlığı
sağlayabilme yeterliliği, master franchise verebilmesi için önemlidir.27 İşletme
sistemi franchisingini kendi ülkelerinde başarıyla uygulayan fi rmalar,
standardize edilmiş paketleriyle uluslararası alana yayılmak için öncelikle
kendi pazarlarına en yakın ve benzer olan pazarları seçerler ve ürün, fi -
yat, yerleşim düzeni, promosyon gibi pazarlama karmalarında küçük düzeltmeler
yaparlar. Yapılan bir araştırmaya göre franchise alanların % 65’i
ürün, yerleşim, fi yat, promosyon gibi pazarlama stratejilerinde değişiklik
yapmazken, geriye kalan 35’i sadece belirli değişiklikler yapmıştır. Aynı
araştırmada franchise verenlerin % 61’inin Amerika dışında yayılmadan
önce 5 yıl franchising tecrübesine sahip oldukları bulunmuştur.28 ABD’de
pazarın doyması sonucu ABD’li fi rmalar global pazarlar aramaya başlamış
ve az gelişmiş ülkelerin pazarlarına yönelmişlerdir.
Master franchise vermenin avantajlarını aşağıdaki gibi sıralanabilir:
1) Franchise vermek isteyen bir fi rma hükümet düzenlemelerinin kısıtlamalar
getirdiği, politik ve ekonomik riskin büyük olduğu pazarlara master franchise
vererek girme imkanı sağlar.
2) Master franchisee, kendi bölgesindeki pazar hakkında ana fi rmadan daha
fazla pazar bilgisine sahiptir. Ana fi rmanın hedef ülkedeki yönetim yükünü
azaltır, franchise verdiği alt franchisee’lerinden daha çok tecrübeli ve bilgili
olan master franchisee, ana fi rmanın işini kolaylaştırır.
3) Ana fi rma yayılmak için yeterli kaynağa sahip değilse, master franchisee
ile yabancı bir ülkenin pazarına girme fırsatı bulur.
Master franchise’ın dezavantajları ise şunlardır:
1) Ana fi rmanın gelirlerinin daha az olması,
2) Ana fi rmanın amaçlarına uygun master franchisee’yi bulup eğitmenin zor
olması,
3) Master franchisee üzerindeki kontrolün kaybedilebilmesi, gevşek standartların
uygulanabilmesi,
4) Master franchisee’nin işi tam olarak öğrendikten sonra franchise’ı bırakması
gibi risklerin sözkonusu olmasıdır.Franchising’in Franchise Alan Açısından Avantajları
Başarılı olmuş bir işletme sisteminin elde edilmesi sağlanmaktadır. Ana fi rmayı
adından, markasından, işaret, logo, renkler ya da yerleşim düzeninden tanıyan
müşteriler ülke dışındaki bir franchise biriminde sunulan mal ya da hizmetin ana
fi rma ile tutarlı olacağına güvenirler ve franchise alan fi rmayı tercih ederler.
İş başarısızlıklarının % 90’ından fazlası yetersiz yönetimden kaynaklanmaktadır.
Bunun farkında olan işletmeler, franchise verdikleri kişilere birimlerini açmadan
önce ve daha sonra yönetsel eğitim programları verirler ve böylelikle iş tecrübesizliği
önlenir. Franchise veren, franchise alana malzeme tedarik eder, muhasebe,
genel yönetim, pazarlama konularında destek ve eğitim verir.
Yeni bir iş kurmaya göre daha az nakit gerektirmektedir.
Standardize edilmiş bir reklâm pazarlama programı sunulmaktadır. Franchise
alan, bölgesel ve ülke çapında yapılan reklâmların ve tutundurmanın her ikisinden
de yararlanır.
Franchise alan, masraf yapmadan ve zaman kaybetmeden ana işletmenin sürdürdüğü
araştırma ve geliştirmelerden yararlanmakta, güncel gelişmelere ayak
uydurmaktadır.
Franchise veren büyük miktarlarda malzeme satın aldığından, franchise alan
miktar indirimlerinden yararlanma imkanı bulmaktadır.
Franchise alan, kendi bölgesinde başkalarının faaliyette bulunmalarını engelleyen
kanuni maddelerin sözleşmede bulunmasıyla, diğer franchise alanların rekabetine
karşı korunmaktadır.
Sistemde yer alan diğer franchise alanların tecrübelerinden yararlanma imkanı
bulunmaktadır, böylelikle risk ve işletmecilik sorunları azaltılmaktadır.
Franchising’in Franchise Veren Açısından Avantajları
Yabancı ülke pazarlarına girmek için gerekli sermaye kaynağı, bu sistemde franchise
alan tarafından sağlanmış olmaktadır. Aydınlatma, havalandırma, ısıtma,
bina, inşaat gibi genel giderleri, personel, kira ve idare giderleri, pazarlama maliyetleri
azaltılmaktadır. Franchise alan, sisteme giriş ücreti ödeyerek ve yıllık satışlar
üzerinden belli bir yüzdeyi ana fi rmaya vererek gerekli yatırım sermayesini
sağlanmaktadır. Böylece ana fi rma, franchise alan yatırımcıdan aldığı sermayeyi
kendi işini geliştirmek için kullanmakta ve marka adı, işletme sistemi kısa sürede
yabancı ülkede yayılmış olmaktadır.30 Mamul veya hizmetlerinin daha geniş bir
alanda pazarlanması sağlanmaktadır.Franchise veren, franchise alana yetki devrettiğinden çok fazla yönetim problemleriyle
karşılaşmaz ve günlük faaliyetlere müdahale etmez. Kendi ilgi alanlarına göre
franchise alarak işin başına geldiklerinden ve hukuken bağımsız olduklarından dolayı
motive edilmiş franchisee’ler yöneticiye göre daha istekli çalışmaktadır.
Kotalar, hükümet düzenlemeleri, vergiler gibi engellerin olduğu ülkelerin pazarlarına
girmede tercih edilen bir yöntemdir ve politik risk azaltılır. İşletme, master
franchise vererek yabancı bir pazara daha kolay girebilir.
Franchise veren, düzenli gelir elde etmektedir (royalty geliri). Sözleşmeye konulabilen
belirli girdilerin kendisinden veya kendi belirlediği üçüncü kişilerden alınması
şartına göre geliri daha fazla olabilir.
Franchise alan işletmeler, ürün veya hizmetler taklit edilmeden önce satış yaptıklarından
taklit önlenmiş olmaktadır.31
Franchising’in Franchise Alan Açısından Dezavantajları
Franchising sistemine katılmak için ödenmesi gereken başlangıç maliyetleri yüksektir.
Her franchise biriminde sunulan mamul veya hizmette standardizasyonun ve tutarlılığın
sağlanması gereği, franchise verenin belirlediği yerlerden tedarik sağlanmaktadır.
Franchise alan, kendi bölgesel tedarikçisinden daha ucuza satın alabileceği
malzemeleri ana fi rmanın belirlediği yerlerden satın almak zorundadır.
Franchise alan, sisteme giriş ücretinden başka sürekli olarak, aylık satışların belirli
bir yüzdesini yani royalty bedelini (% 1-% 11) ana fi rmaya ödemek zorundadır.
Bir süre sonra bu ödemeler rahatsız edici olabilmektedir.
Franchise alan hukuken bağımsız bir işletme olsa bile, ana fi rma tarafından sürekli
denetlenerek kontrol edilmektedir. Franchise sözleşmesine göre birçok prosedürü
takip etmesi gereken franchise alanın bağımsızlığının bir kısmını kaybetmektedir.
Tüm ürün çeşitlerinin yapılışı, franchise zincirindeki her işletmede aynı
olmak zorunda olduğundan, franchise alan ana işletmeden izin almadan hiçbir
değişiklik yapamamaktadır.
Sözleşmenin uzun ve karmaşık olması franchise alanın sözleşmeyi tam olarak
anlamasını zorlaştırmaktadır. Sözleşmelerde boşlukların olması halinde sistem
franchise verenin lehine işleyebilir. Örneğin, sözleşmede franchise alan için bölge
koruması ilkesi yer almazsa, franchise veren franchise alanın işinin yakınlarında
bir yerde yeni bir franchise verebilmektedir.
Franchise alanlardan herhangi birinin, ana işletmenin sonradan itibar kaybetmesi,
franchise alanın işini kötü etkiler ve müşterilerini kaybetmesine neden olur.Franchise alan yeterli eğitim verilmemesi, eğitilmiş personel bulamama gibi zorluklarla
karşılaşabilir.
Franchising’in Franchise Veren Açısından Dezavantajları
Franchise alan, düzenli olarak satış bildirimi yapmayıp, zamanında royalty ödemeyebilir.
Kar paylaşılmaktadır.
Yasal boşukların olduğu ülkelerde kontrolün kaybedilmesi riski söz konusu olabilir.
Franchise alanın yanlış seçilmesi standartların bozulmasına ve müşteriye karşı
zayıf bir imajın yaratılmasına neden olarak ana fi rmanın itibarını zedeler. Standartlara
uyulmama sorunu ortaya çıkabilir.
Rakip yaratılması riski vardır. Franchise alanın sözleşme bittikten sonra belirli
bir süre, aynı sektörde faaliyet göstermeyeceği şartı sözleşmede belirtilmelidir.
Franchise anlaşmalarının süresinin hükümet tarafından kısıtlanması riski vardır.
Özellikle yabancı ülkeye ürünü ihraç edemediğinde ya da üretici olarak yatırım
yapmak istemediğinde işletme, üretim sürecini franchise alana franchising sözleşmesi
ile verebilir. Üretimi sermaye yatırımını gerektiren, teknik ve yönetsel yetenekleri
gerektiren fi ziksel ürünlerin imalatında ve reklâm, muhasebe, bankacılık,
sigorta, yönetim danışmanlığı gibi hizmet ürünlerinde franchising kullanılabilir.
Yabancı bir pazara nüfuz etmek isteyen işletme, riski düşük olduğundan dolayı
franchising stratejisini seçebilir. Pazarda tecrübe kazandıktan sonra ise işini ortak
girişim ya da doğrudan yatırıma dönüştürebilir. Tabi bu dönüşüm eğer hedef
pazarda daha fazla kar elde edilecekse olmaktadır. Franchise veren 85 Amerikan
fi rması üzerinde yapılan bir araştırmaya göre %68’inin yabancı franchisee,
%15’inin yerel yatırımcılarla oluşturulmuş ortak girişim ve %17’sinin franchise verenin
kendi doğrudan yatırımı olduğu belirlenmiştir.32
Franchise Verenin Yükümlülükleri
1- Franchise alan, franchise verenin başarılı olmuş işletme sisteminin imajına
sahip olmak için sözleşme yapar. Müşterilerin gözünde ana fi rma ile franchise
verdiği zincir işletmelerin imajının aynı olması için ana fi rma, marka,
işletme adı, mal veya hizmeti tanıtıcı işaretlerini, üretim, pazarlama ve işletme
ile ilgili sırlarını kısaca işletme sistemini franchise alana kullandırmalıdır.
Tanınmış bir marka adı hiç bilinmeyen bir isme göre daha yüksek
satışlar sağlar.2- Franchise veren, franchise alana danışmanlık, eğitim, uzmanlık yardımı
sağlamalı ve desteklemelidir. Ayrıca, franchise alanı ve personelini eğiterek
franchise biriminin kurulması aşamasında (dizaynı, dekorasyon ve
donanımı) ve sonrasında pazar araştırması yapmakla, mali, teknık yardım,
işletme ve yönetim yardımı yapmakla, reklâm ve promosyonlarda franchise
alanın işletmesine yer vermekle yükümlüdür.33
3- Ana fi rma, franchise alana belirli bir bölgede faaliyette bulunma hakkı verir
ve bu bölge içerisinde başka biriyle franchise anlaşması yapamaz. Ana
fi rmanın franchise alanın bölgesinde ve diğer franchise alanların bölgelerinde
faaliyet göstermeyeceği, bölge korunması sözleşmede hükümlerle
belirtilmelidir.
Franchise Verenin Hakları
- Franchise alanın uygulamasını denetleme,
- Franchise alanın muhasebe kayıtlarını inceleme
- Franchise alanın iş yerini kontrol etme,
- Belirli dönemlerde franchisee’den raporlar ve bilgiler talep etmek,
- Franchise alana sözleşme süresince ve sözleşme sona erdikten sonra belirli
bir süre için rekabet yasağı getirme,
- Franchise verene ait know-how ve ticari sırların saklı tutulması zorunluluğu
- Franchise konusu olan marka, isim, know-how ve diğer belirleyici maddi
ve gayrimaddi hakların sahibi olmak veya bunları başkalarına kullandırma
hakkını verebilmek için malikin lisans ve onayına sahip olmak,
- Franchise alana eğitim hizmetleri ve sözleşmenin süresince teknik veya
ticari yardım hizmetlerinde bulunmak, sürekli destek vermek.
Franchise Alanın Yükümlülükleri
1- Franchise alan, sözleşmede belirtilen belirli bir satış hacmine ulaşmalıdır.
Franchise veren, belirli bir satış hacmine ulaşmak için gerekli gayreti
göstermeyen franchise alana ifa davası açarak sözleşmede kararlaştırılan
belirli miktardaki malın kendisinden veya belirlediği üçüncü bir
kişiden satın alınmasını ve bedelinin ödenmesini isteyebilir. Ya da sözleşmeyi
iptal edebilir. Bununla birlikte franchise alan, mal ve hizmetlerin
satışını, kendi adına ve hesabına destekler ama sürümü artırma borcu
altına girmez.2- Franchise alan, kendisine sunulan sistemi kullanarak üretim, pazarlama,
işletme sistemindeki fi kri ve sınai değerlerden, know-how’dan yararlanmalıdır.
Elde ettiği ticari sırları saklamalı, franchise verenin markasını kendi
bölgesinde kullanmaya çalışanlar olursa bunu haber vermelidir. Sistemin
özelliğini sürdürmesi açısından bu önemlidir.34
3- Franchise alan, sistemin içerdiği ve ana fi rmanın sözleşmede belirttiği
şartlara uymalıdır. Ürünlerin ve hizmetin başarılı standart kalitesini sürdürmelidir.
Franchise veren sistemi korumak amacıyla franchise alanın
bu yükümlüğe uyup uymadığını denetler. Franchise alan ve personeli
franchise verenin sağladığı eğitim programlarına, kurslara katılmalıdır.
Bu eğitimler sınıfta ve uygulamalı olarak birkaç günden birkaç haftaya
sürebilir.
4- Franchise alan, franchise verenin sistemini kullanması ve sağladığı destekten
yararlanması karşılığında belirli bir ücret ödemekle yükümlüdür. Bu
ücretler işe başlamak için ödenen bir başlangıç ücreti ve genellikle yıllık
brüt satışlar üzerinden ödenen belirli bir yüzdedir. Ayrıca franchise alanın
teminat gösterme, iş yerini sigorta ettirme gibi borçları vardır.
5- Franchise alan sözleşme devam ettiği sürece ve sözleşme bittikten sonra
belirli bir süre franchise veren fi rma ile rekabet etmeme yükümlülüğü altındadır.
Sözleşme süresince franchise alan ana fi rmanın ürünü dışında
benzer ürünleri satamaz ve benzer bir sistem kurarak taklit edemez. Diğer
franchise alanların bölgelerine girerek rekabet edemez. Sözleşme süresince
franchisee, franchisor’ın ürünü dışında benzer ürünleri satamaz ve
benzer bir sistem kurarak taklit edemez. Rekabet yasağı, 1994’te yürürlüğe
giren Kartel Kanunuyla rekabeti kısıtlayan birtakım hükümleri yasaklamıştır
Franchise veren işletmeler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; franchise veren
işletmelerin %97’si tüm franchise alanlara aynı standart franchise sözleşmesini
teklif etmiştir. %44’ü sözleşmeyi ya kabul etmelerini ya da sözleşme yapmamalarını
önermiştir. Araştırma sonucunda franchise alanların, franchise sözleşmelerinin
aynı olmasını tercih ettikleri ve franchise alanlardan istenen franchise ve
royalty ücretlerinin, franchise birimini oluşturma maliyetlerine ve pazarda oluşan
talebe göre değiştiği görülmüştür.Franchise Alanın Hakları
- Franchise alan taraf, bu sisteme girmeden önce malın piyasada tanınmış
bir markaya sahip olmasını, denenmiş ve başarılı olmuş olmasına, yakın
bölgede başka birine franchise verilmemesine dikkat etmelidir. Franchise
alanın hakları;
- Franchise verenin sahip olduğu know-how’ı ve buna bağlı ticari sırları kullanma,
- Markayı kullanma,
- Belirli bir bölgede satış hakkına sahip olma,
- Franchise verenden sürekli destek ve hizmet almadır.
Franchising Organizasyonu ve Franchise Edilebilen İşin Özellikleri
Franchise veren yabancı bir ülkeye doğrudan franchise almak isteyen girişimcilerle
anlaşma yaparak ya da master franchise vererek girebilir. Alt franchise
alanlar master franchise’a royalty öder. Mc Donalds Japonya pazarına uzaktan
faaliyetleri kontrol etmek zor ve maliyetli olacağından master franchise ile girmiştir.
Franchise verenin markası yerel halk tarafından yeterince tanınmıyorsa,
yatırım yapması zor olur. İnsanlar bildikleri, tanıdıkları, kalite garantisi müşterileri
çeken franchise birimine yatırım yapmak ister. Bunun dışında franchise veren
açısından uygun tedarikçileri bulmak zor ve pahalı olabilir. Örneğin McDonalds
Tayland’da tedarik konusunda patates üretimini geliştirmek için çiftçilere yardım
etmiştir. Franchising’de mamul ve hizmet standardizasyonu, promosyonun tanınırlığı
ve maliyet kontrolü önemlidir. Bu başarı faktörlerinin transfer edilmesi zordur.
Ev sahibi ülkenin farklı koşulları düzenleme yapmayı gerektirebilir. Örneğin
Japonya’da McDonalds’ın telafuz edilmesi zor olduğundan “MaKudonaldo” denilmektedir.
Almanya’da biraya, Türkiye’de ayrana talep olduğundan bu mamullerin
satışları yapılmaktadır. McDonalds’ın 1930’lardan günümüze kadar başarısını
sürdürmesinde etkili olan işletme sistemini oluşturan Ray Kroc’a göre bu başarıda;
“Birinci derecede işi yürütecek olan işletmeciler (franchise alanlar), ikinci
derecede kaliteli malzeme sağlayacak tedarikçiler ve en son ana şirket önemlidir.
Öncelikle franchise alan kazanmalıdır ki ana fi rma kazansın.”36
Franchise edilecek işin bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu özellikler
şunlardır:37
1- Büyüklük ve Dayanıklılık: İş gelecekte başarıyı düşündürecek kadar uzun
süredir işlerlikte mi? Cazip bir yatırım olarak iyi bir gelir seviyesine ulaştıracak
kadar büyük mü?2- Verimlilik: Para getirici bir iş mi?, Sürekli mi?
3- Öğrenilebilirlik: Franchise alanlar, franchise verenin yaptığı gibi başarılı
olan yöntemi yani işi başarıya götürecek olan yöntemi öğrenebilirler mi?
4- Sistematize Edilebilirlik: İşe ait günlük işlemler analiz edilip müracaat el
kitabında tanımlanabilir mi? Franchise alanlar bunları uygulamadan aynı
sonucu olabilir mi?
5- Pazarlanabilirlik: İş etkin bir şekilde yayılabilir ve franchise almak isteyenlere
satılabilir mi?
6- Transfer Edilebilirlik: Ülke içinde ve ülke dışında herhangi bir farklı Pazar
ortamına uyum sağlanabilir mi?
7- Orjinallik: Ürünün rakiplerinden farklı olmasını sağlayan özellikleri var mı?
8- Bütçelenebilirlik: Franchise alan başlangıçtaki yatırımını yaptıktan ve royalty
ödedikten sonra yeterli kar elde edebilir mi? Franchise veren için verimli
olan bir işin franchise alan içinde verimli olacağı her zaman söylenemez.
Bunun için franchise alan kiralama, dekorasyon, makine ve ekipman
vb. başlangıç yatırımından sonra kâr elde edebiliyor mu dikkat etmelidir.
9- İşin franchise olarak daha önceden verilmiş ve başarılı olmuş olması:
Her büyük ve kapsamlı iş franchise edilemeyeceği gibi, küçük olmasına rağmen
bazı işlerde franchise edilebilmektedir.
Franchise veren işletme girdiği her pazarda aynı standart pazarlama karmasını
(mal, fi yat, dağıtım, tutundurma) kullanmaktadır. Coca-Cola’nın tüm dünyada
aynı ürünü satması, aynı reklâmları kullanması, McDonalds’ın açıldığı her
ülkede mağaza düzeninde, personel kıyafetlerinde, menüde standardizasyona
önem vermesi gibi. Standardizasyon, franchise zinciriyle oluşturulan itibarın sürdürülmesinde
önemlidir. Bu nedenle ana fi rma bütün birimlerde standardizasyonun
sağlanması için sıkı bir şekilde kalite kontrolünü sürdürmektedir. Örneğin;
Coca-Cola şirketi, franchise alan olarak seçtiği şişeleme tesislerinde sık sık numunelerin
kimyasal olarak değerlendirilmelerini, kalite kontrolünün yapılmasını
istemektedir. Franchise veren fi rma, franchise verdiği yatırımcılara kullandıkları
malzemeyi ve ürün tedarikini sağlamaktadır, uzun süreli olarak belirli kalite ve
miktarda ürünleri sağlayacak tedarikçileri belirlemektedir. Tedarik kaynaklarının
sık değişmesi franchise verenin araştırma maliyetlerini arttırır ve bu da kalite
standartlarının düzensiz değişmesine neden olabilir. Franchisingin uygulanabilmesi
için seçilen endüstrinin buna uygun olması gerekir. Ülke dışında çok başarılı
olan bir fi rma yerel pazarın özelliklerini iyi araştırmazsa, yerel özelliklerin hakim
olduğu alanlarda başarısız olabilir. Temizlik, oto kiralama, emlâkçılık, tanıtım,
kozmetik, ilaç sanayi, mobil telefon, bilgisayar, inşaat, yapı gibi hizmet sektörlerinde, giyim sektöründe, mağaza sektöründe standartlaşma sağlanabileceğinden
franchising verilebilir. Tüm tüketicilerin aynı satın alma davranışında bulunmaları
mümkün olmasa da bazı ürünlerde dünya pazarlarında homojenleşmeye
gidilmektedir. Elektrik, ekipman ve cihazları, sinema, müzik, sigorta, sigara, diş
macunu gibi ürünlerde standartlaşma sağlanabilir. Hizmet sektörünün hızla gelişmesiyle
insanlar günümüzde en iyi, kaliteli, güvenilir hizmete ulaşmayı isterler.
Marka adı, mal özellikleri, ambalajlama, etiketleme, standartlaştırılması daha kolay
unsurlardır. Gerçekleştirilen süreçler, yöntemler, markalar, işaretler, patent ya
da ticari markalarla korunmalıdır. 1995’te Türkiye’de çıkan markalar kanununa
göre artık hizmetlerin de markası vardır.38 Böylece hizmetin taklidi önlenecek,
hizmet sektöründe franchise verilmesi artacaktır. Franchising sisteminde standardize
görünüşün sağlanması müşterilerde tutarlı bir imajın yaratılması açısından
önemlidir. Kentucky Fried Chicken’ın çatısının kırmızı ve beyaz çizgili olması,
Pizza Hut’ın kırmızı çatısı müşterilerin bu fi rmaların ürünlerini tanımalarını sağlayan
belirli imajlardır. İş için gerekli teçhizat ve ekipman aynı fi yatla temin edilebilmeli,
franchise alanın yerleşim düzeni, iç dekorayonunun dizaynı, renk düzeninin
seçimi farklı yerlerde de aynı şekilde uygulanabilmelidir. İş, rakiplerinkinden ayırt
edilebilecek ama kolayca taklit edilemeyecek özellikte olmalıdır. Ticari markalar
ve hizmet markaları işin adını, logoları korumalıdır. Başarılı olan bir iş rakipleri
kolayca pazara çeker. Bazı işlerde farklılaşma yaratmak zordur. Baskı, fotokopı
işlerinde kalite ve hızmet farkının yaratılmasının zor olması gibi. Bu da kâr marjını
azaltan fi yat rekabetiyle sonuçlanır. Franchising’de fi yat standardizasyonunun
sağlanması önemlidir. Coğrafi k pazarların farklı yapılarda olmasından ve kanuni
engellerden dolayı fi yat kontrolünün sağlanması zordur. Yerleşim yerinin değeri,
ücret oranları, vergiler, masrafl ar ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Sıkı fi yat
politikaları belirlenirse franchise alanlar, kendi bölgelerinde rekabet edemeyerek
zor durumda kalırlar. Franchise veren fi rma, franchise alanın fi yatı belirlemesine
izin vermelidir. Fiyat stratejileri ve kontrolü sözleşmedeki şartlara bağlıdır. Eğer
anlaşma royaltylerin satışlar üzerinden ödenmesine imkân veriyorsa, franchise
veren fi rma, satışların artması için franchise alanların düşük fi yatlar belirlemelerine
dikkat eder. Bu özellikle franchise verenin temel kazançları franchise alanlara
malzeme satışından sağlanıyorsa olur. Satışların artmasıyla franchise alanların
ana fi rmadan daha çok malzeme almaları gerekecektir. Bununla birlikte yüksek
kâr elde edilmek istendiğinde, yüksek fiyatlar belirlenir.