I. Kılıç Arslan Devri

I. KILIÇ ARSLAN DEVRİ

Tahta çıkışı ve Bizans’la ilişkiler

Süleymanşah’m ölümünden sonra Türkiye Selçuklu Devleti, 1086-1092 yılları arasında altı yıl hükümdarsız kalmış, ancak önce emîr E b u 1 k a s ı m , daha sonra da E bulgari devlet işlerini yürütmüşlerdir. Sultan Melikşah, Kuzey- Suriye hâkimiyeti için imparatorluğun yasalları arasında ortaya çıkan buhranı bertaraf etme amacıyla çıktığı Kuzey-Suriye seferi sırasında, Antakya’ya geldiği zaman S ü l e y m a n ş a h ’ ın veziri T a h i r o ğ l u H a ş a n ’ ın yanında bulunan Süleymanşah’ın karısı ve çpcukları K ı l ı ç A r s l a n ile Da v u t K u lan Arslan’ı alarak İsfahan’a gitmiş idi. M e 1 i k ş a h ’ ın ölümünden sonra ortaya çıkan saltanat çatışmaları sırasında Kılıç Arslan, kardeşi ile birlikte Iznik’e geldi (1093). Bizans kuvvetlerinin kuşatması altındaki şehirde bulunan Ebulgazi, şehrin yönetimini derhal kendisine teslim etti. Sultan ünvanıyla tahta oturan Kılıç Arslan, Ebulgazi’ nin yerine emîr Muhammed’i İznik askerî kumandanlığına atadı.

Çaka ve Tanırıvermiş’irı Beylikleri

Bundan önceki bölümlerde görüldüğü üzere, Anadolu’da Türk fetih ve yerleşmesi devam ettiği ve ayrıca Bizans’ın Balkanlardaki Peçenek Türkleriyle uğraşmak zorunda kaldığı sıralarda, İzmir ve çevresinde, Ç a k a ve Tanrıbermiş Bey’ 1er tarafından Selçuklu devletine tâbi olmayarak bağımsız iki Türk beyliği kurulmuştur. Selçuklu-Bizans mücadelesi sırasında (aşağı-yukarı 1078-1081), Bizanslılar tarafından tutsak alman ve yeteneği sayesinde, asalet ün- vanı kazanan Çaka Bey, Bizans imparatoru A l e k s i o s K o m n e n o s ’ un tahta geçmesi (1081) üzerine, İstanbul’dan ayrılarak İzmir’e gelip, Batı-Anadolu içlerinden topladığı Türkmen kuvvetleriyle şehri Bizanlılardan almayı başardı. Aşağı-yukarı hu sıralarda Tanrıbermiş adlı başka bir Türk beyi de Hıristiyan âlemince kutsal bir şehir sayılan Efes (Ephesos)’i ele geçirip, burada Ç a k a ’ - dan ayrı bağımsız bir Türk beyliği kurmuş idi. Çaka Bey, Adalar Denizi kıyılarında ve Iç-Ege’de bulunan Türkleri bir araya getirdikten başka Bizans’ta kazandığı deneyleri sayesinde, kuvvetli bir donanma meydana getirdi. Çok geçmeden o, harekete geçerek Urla ve Foça kıyı kentlerini elegeçirdikten başka Midilli, Sakız, Sisam, İstanköy, Rodos ve diğer adaları fethedip hâkimiyeti altına aldı. Ayrıca o, Bizans imparatoru A l e k s i o s K o m n e n o s ’ un N i k e t a s K a s - tamoniates kumandasında gönderdiği donanmayı ağır bir yenilgiye uğratarak bir kısmını batırdı, bir kısmını da elegeçirdi. Bu başarı üzerine Çaka Bey, bir yandan, İstanbul yakınlarına kadar gelen Balkanlardaki Peçenekler, öbür yandan da bu sıralarda, S ü l e y m a n ş a h ’ ın ölümünden sonra İznik Selçuklu yönetimini eline alan Ebulkasım ile ilişkiler kurmak suretiyle, Bizans ’a karşı bir ittifak cephesi oluşturma girişimlerinde bulunmakta idi. Onun bütün bu girişimlerini gözden uzak tutmayan imparator Aleksios Komnenos, Da- lassenos ve Opos komutasında, yeni bir donanma sevkedip Çaka B e y ’ - in İzmir’de bulunduğu sıralarda, Sakız adasına bir çıkarma yaptırdı. Bunun üzerine Sakız’a gelip donanmasının başına geçen Ç a k a ile Bizans kuvvetleri arasında şiddetli çarpışmalar başladı. Sonunda D a l a s s e n o s ile Ça k a arasında yapılan anlaşmadan çok geçmeden sonra Çaka’ nin adadan ayrılmasını fırsat bilen D a lassenos, Sakız’ı kolayca elegeçirdi, fakat diğer adaları alma girişimi başarılı olamadı. Bununla birlikte donanmasını gittikçe çoğaltıp kuvvetlendiren Ç a ka Bey, Çanakkale Boğazı ve Gelibolu yarımadasını elegeçirmek suretiyle, İstanbul üzerine yürüme ve Bizans’a hâkim olma planları yapmakta idi. Böylece Bizans, Trakya ’da Peçenekler, Marmara yönünde Türkiye Selçukluları, İzmir ve çevresinde de Çaka Bey’in baskı ve tehdidi altına girmiş bulunuyordu. Bu ciddi durumdan kurtulmak isteyen Aleksios Komnenos Volga ırmağı yörelerinden Balkanlara şarkmış olan Kumanlarla işbirliği yaparak Peçenekleri ağır ve kanlı bir şekilde yenilgiye uğrattı (29 Nisan 1091), böylece Peçenek tehlikesini ortadan kaldırdı. Müttefiki Peçeneklerin kalabalık Bizans-Kuman orduları tarafından âdeta imha edilmelerine rağmen Çaka Bey, İzmir’de devamlı olarak donanmasını kuvvetlendirme faaliyetlerinde bulunmakta idi. Öte yandan,''İzmir’i ele geçirerek ikinci düşmanı Ç a k a ’ yı bertaraf etmek isteyen Bizans imparatoru, Ioannes Dukas’ı karadan, Dalassenos’uda denizden İzmir’e Ç a - k a üzerine şevketti. Çaka, kardeşi Y a 1 v a ç ’ la birlikte Midilli adasına çıkarma yapan Bizans küvetleriyle başarılı savaşlar yaptı ise de bu sırada, ortaya çıkan şiddetli bir fırtına sebebiyle, D a 1 a s s e ıı o s ’ la barış yapıp İzmir’e çekilmek zorunda kaldı. Bununla birlikte Girit ve Kıbrıs adalarında Bizans’a karşı çıkan isyanlardan faydalanan Çaka Bey, bu kez, karadan harekete geçerek Çanakkale Boğazına kadar ilerledi; Edremit’i fethettikten başka Boğazın Asya tarafında bulunan gümrük kenti Abidos (Nâra burnunun doğusunda)’u kuşatmış idi; o, ayrıca İzmir’den bir donanmayı da Çanakkale Boğazına sevkelme hazırlıklarına başlamıştı. Bu sıralarda, Bizanslılarm Marmara kıyılarındaki Selçuklu topraklarına saldırıya geçmeleri üzerine, sultan Kılıç Arslan, İzmir Türk beyi Çaka ile, kızıyla evlenmek suretiyle, işbirliği ve ittifak yaptıktan sonra emîr M u h a m m e d ’ - in kumandasında gönderdiği kuvvetlerle Bizanslıları yenilgiye uğrattı ve Uluhat Gölü ve Kapıdağ yörelerini fethetti; fakat Muhammed, daha sonra, Bizans ordusuna yenilip tutsak alındı. Öte yandan İzmir Türk beyi Çaka’ nin kuvvetli bir donanmayla saldırıya geçip Ege adalarından bazılarını elegeçirerek Abidos’u kuşatması üzerine, imparator Aleksios, ona karşı, bir yandan Dalasse- n o s komutasında bir donanma sevkederken, öbür yandan da sultan Kılıç Arşla n ’ a bir mektup yazıp onun, Çaka Bey’e karşı harekete geçmesini sağladı. Sonunda denizden ve karadan saldırıya geçen Selçuklu ve Bizans orduları arasında kalan Çaka Bey, ziyarete gittiği kayınbabası Kılıç Arslan tarafından öldürülmek suretiyle ortadan kaldırıldı. Böylece Bizans’la barış yapan sultan, tutsaklıktan kurtardığı emîr Muhammed’i İznik’te bırakarak Ermeni G a b r i - e 1 ’ in elinde bulunan Malatya’yı kuşatıp sıkıştırdı ve Haçlıların Iznik’e yöneldiklerini haber almca da kuşatmayı bırakıp İznik’e geri döndü.

En son değiştirme: Perşembe, 2 Kasım 2017, 7:46 ÖS