I. İZZEDDİN KEYKÂYUS DEVRİ

I. İZZEDDİN KEYKÂYUS DEVRİ

Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, şehit olarak ölümünden sonra geride Izzeddin Keykâvus, Alâeddin Keykubad veCelâleddin Keyfe r i d u n adlarında üç erkek çocuk bırakmıştı. Çok geçmeden Kayseri’de toplanan devlet erkânının Malatya meliki bulunan Keyhüsrev’in büyük oğlu I. Izzeddin Keykâvus’u saltanat tahtına geçirmeye karar verip, onu Kayseri ’ye davet etmeleri sonucunda, şehre gelen Keykâvus, 20 Temmuz 1211’de törenle Selçuklu tahtına oturdu. Fakat çok geçmeden kardeşi Tokat meliki Alâeddin Keykubad, beraberinde, kuvvetleriyle birlikte amcası Erzurum meliki Mugisüddin Tuğrulşah, uç emîri Danişmendli Zahîrüddin İli ve vasal Çukurova Ermeni prensi II. L e o n olduğu halde, taht iddiasıyla Kayseri üzerine yürüyüp sultan Keykâvus’u şiddetle kuşattı. Kuşatmanın uzamasından ümitsizliğe kapılan sultan, özellikle Kayseri valisi C e l â l e d d i n K a y s e r ’ - in, yoğun girişim ve çabalarıyla, önce L e o n ’ un, daha sonra d a T u ğ r u l ş a h ’ - ın kuşatmayı bırakıp memleketlerine dönmesi sağlandı; bunun üzerine başarılı olamayacağını anlayan Alâeddin Keykubad da Ankara’ya dönüp savunma önlemleri aldı. Böylece Kayseri tehlikesinden kurtulan Keykâvus, Konya’ya gelip büyük bir törenle Selçuklu tahtına oturdu, devlet erkânına hil’atler verdi ve emîrlerin dirliklerini (ıkta) birer menşurla (ferman) yeniledikten başka, başta Bağdat Abbasî halifesi Nâsır Lidinillah olmak üzere, komşu ülke hükümdarlarına, tahta geçtiğini bildiren özel mektuplar gönderdi. Buna karşılık olmak üzere, bu hükümdarlar da kendisine değerli armağanlarla kutlamalarda bulunmak amacıyla özel elçiler gönderdiler. Özellikle halifenin sultana birtakım ün- vanlar verdikten başka ona, inanç, Bilge ve Kutlu gibi Türkçe lâkaplarla hitap etmesi ve Fütüvvet şalvarı göndermesi dikkat çekicidir. Bu arada İznik imparatoru Laskaris de sultana, beraberinde, Alaşehir savaşında tutsak alınan S e y - füddin Ayaba, 30 bin altm ve çok değerli armağanlar bulunan özel bir elçi gönderdi; elçi, babasının şehit olması dolayısıyla sultana taziyette bulunduktan başka, tahta geçişini kutladı ve barış önerisinde bulundu. Sultan, L a s k a r i s ’ - in bu önerisini o zamanki siyasî şartlara uygun bularak kabul edip her iki devlet arasında bir barış antlaşması imzaladı.Sultan İzzeddin Keykâvus, ülkede huzursuzluğa sebep olan kardeşi Alâeddin Keykubad’ı tam anlamıyla itaat altına almak amacıyla, Konya’da ordusunu hazırlayıp Ankara üzerine yürüyerek onu şiddetle kuşatıp sıkıştırmaya başladı. Kuşatmanın uzun sürmesi ve direnmenin başarı sağlayamayacağını anlayan Keykubad, “ Kendisine ve kent halkına dokunmayıp aman vermesi” şartıyla sultana teslim oldu. Böylece Ankara’yı teslim alan Keykâvus, sancağını şehir burçlarına diktirdi; sarayından alınan Keykubad, Malatya yörelerindeki Minşâr (veya Masara) kalesinde hapse atıldı (1212/13).

En son değiştirme: Perşembe, 2 Kasım 2017, 7:57 ÖS