Ticari Antlaşmalar ve Sinop'un Fethi
Ticarî anlaşmalar ve Sinop’un fetlıi
izzeddin Keykâvus, ülkesinin iç ve dış sorunlarını olumlu bir şekilde çözümledikten sonra özellikle Türkiye topraklarında yoğunlaşan uluslararası ticaret yolları dolayısıyla, vaktiyle babası sultan G ı y a s e d d i n K e y h ü s r e v ’ - in uyguladığı siyaseti sürdürerek birtakım ekonomik etkinliklerde bulunmuştur. Şöyleki: Önce sultan, Avrupa-Türkiye arasında bir ticaret köprüsü durumundaki Kıbrıs (kral H u g u e ) ile ilişkiler kurarak bir ticaret anlaşması imzaladı (Ocak 1214); böylece babası Keyhüsrev’in Antalya ’yı fethinden beri Selçuklu-Kıbrıs krallığı arasında oluşturulan dostluk ve antlaşma yenilenmiş oldu. Bu antlaşmayla her iki devlete ait tacirlerin, birbirlerinin ülkelerine serbestçe girip çıkmaları, ticaret yapmaları, batan gemilerin mallarına elkonulması, korsan saldırılarına uğrayanların her iki ülkeye sığınması hakkının verilmesi, ölümleri halinde ise onların her türlü mal varlığının ait olduğu devlete teslimi sağlanmış oldu. Ayrıca sultanın, Venediklilerle de bir ticaret anlaşması yaptığı belirtilmiştir.
izzeddin Keykâvus, Akdeniz’de Türkiye ticaretini güven altına alıp işler hale getirdikten sonra uluslararası ticaret yoluyla doğrudan doğruya ilgili bulunan Sinop limanının da Selçuklu sınırları içine alınması gerekiyordu. İznik ve Trabzon Rum devletleri arasındaki bu bölge hâkimiyeti uğruna sürdürülen çekişmeler sebebiyle Sinop ve çevrelerinde güvenliğin bozulması ve dolayısıyla ticaret yolunun işlerliğini kaybetmesi üzerine, Sinop hakkında geniş bilgi toplayan sultan, Sivas’ta hazırladığı ordusuyla Sinop’a yöneldi. Bu sırada, Sinop’u almak için harekete geçen Trabzon Rum hükümdarı Aleksios, avlanmakta iken Sekçuklu askerleri tarafından tutsak alınıp sultana getirildi. Şehrin fethinde yardımcı olur ümidiyle sultan, A l e k s i o s ’ la birlikte Sinop’a yürüyüp kuşatmaya başladı, fakat A l e k s i o s ’ un şehrin alınması hususundaki girişimleri olumlu bir sonuç vermedi. Öte yandan B e h r a m adlı bir Selçuklu kumandanının bin kişilik bir kuvvetle gemileri yaktırmak suretiyle, Sinop’un denizden olan bağlantısını kesmeyi başarması sonucunda “ A 1 e k s i o s ’ un Selçuklu tâbiliğini kabul ile Trabzon’a dönmesi, isteyen kimselerin şehirden çıkmalarına izin verilmesi” şartlarıyla Sinop, sultana teslim edildi (3 Kasım 1214). Sultan birkaç gün Sinop’ta kalarak şehrin yönetimi, imarı, kültür ve ticaret işlerinin düzene konulması hususunda birçok faydalı etkinliklerde bulunduktan sonra şehirden ayrıldı. Karadeniz’in bu önemli liman kentinin fethedilmesi dolayısıyla sultan, Gâlip Sultan (Sultanü’l- gâlip) ünvanını almıştır.