Konu özeti

  • Genel

    FAR 201 Farsça Dilbilgisi III (İleri Düzey) 

    Dil bilgisi, bir dilin ses, şekil ve cümle yapısını inceleyip, bunlar ile ilgili kuralları saptayan bir bilim dalıdır. Dil bilgisi öğretimi, dilin ses, şekil ve cümle yapılarını çeşitli öğretim yöntemleri kullanarak öğrenicilere sezdirmek ve bu yol ile öğrenicilerin dili kurallı ve etkili bir biçimde kullanmalarını sağlamayı hedeflemektedir. Bu sebeple dil öğrenim sürecinde dil bilgisi öğretimi temel beceriler olan dinleme-konuşma-okuma-yazma gibi becerileri destekleyen bir rol üstlenmektedir. Bu derste, daha önceki dönemlerde öğrenilen ilgilerin pekiştirilmesi ve kelime, sıfat ve cümle konusunda yeni bilgilerin verilmesi hedeflenmektedir.

    Kaynaklar:

    Gîvî, Hasan Ahmedî; Enverî, Hasan (1356) Destûr-i Zebân-i Fârsî. Tahran: İntişârât-i Fâtımî

    Yıldırım, Nimet (2014) Farsça Dilbilgisi. İstanbul: Kabalcı Yayınları

    Yıldırım, Nimet (2005) Farsça Cümle Bilgisi. Erzurum: Fenomen Yayınları

    Jafari, Fatemeh (1390) Applied Grammar. C.2, Tahran: Dehkhoda
  • Konu 1

    Cümle


    Soru cümlesi

    Cümle yapılarını ele aldığımız bu derslerde ilk olarak soru cümlesinden başlıyoruz. 

    Farsçada soru cümlesinin yapısı ve niteliği, soru edatları ve soru kelimeleri gibi konular bu derste ele alınmaktadır.


    Ekteki dosya dikkatle okunup incelenmelidir.

  • Konu 2

    Bu derste üç konu ele alınmaktadır.

    1- Cumle-i taaccubî (şaşırma ifade eden ifadeler)

    Her türlü şaşırma durumlarını, sevinç, üzüntü vs. ifade eden cümlecikler bu kapsamda değerlendirilmektedir.

    2- Emir kipi

    Farsçada emir cümleler ikinci tekil ve çoğul şahıs için söz konusudur. Arapçada emr-i gâib tabir edilen üçüncü şahısta emir konusu bu kapsamda değerlendirilmemektedir. 

    3- Olumlu ve olumsuz yapı

    Olumlu ve olumsuz cümle yapıları bu kısımda ele alınmaktadır.

    Ekteki dosyada bu üç konu ele alınmıştır.

  • Konu 3

    1- Bu derste ilk olarak, cümlede "hazf" konusu ridelenmektedir. 

    Hazf, eksiltme, çıkarma, hariç tutma, bir öbekten bir öğeyi atma anlamındadır.

    Cümle bilgisinde hazf ise cümleden herhangi bir öğeyi çıkarma, belirtmeme demektir. Başka bir deyişle, cümlenin önceki cümlelerle bağlantısı içerisinde tekrarlanması anlama bir şey katmayan veya cümlede kullanılmadığında anlamı etkilemeyecek öğe veya öğelerin cümleden çıkarılması işlemine hazf denir.

     (علی امروز کجاست؟) "Ali bugün nerede?" sorusuna verilen şu cevapta olduğu gibi: (در منزل است) "Evde." İki cümle birbiriyle bağlantılı olduğu için cevap cümlesinde  hem özne hem de zaman zarfı hazf edilmiştir.

    2- Sade (basit) ve müstakil cümle 

    Tek bir eylem barındıran ve kendi kendine anlamca yeterli cümleler bu kapsamdadır.

    3- Cumlehâ-yi peyveste (sıralı cümleler)

    Basit ve sade cümlelerin anlamı geliştirip bütünleyecek şekilde, çeşitli yollarla (nokta, virgül ve bağlaç yoluyla birbirine eklemlenmesi yoluyla) arka arkaya getirilmesi.

    Ekteki dosyada bu üç konu hakkında kapsamlı bilgiler yer almaktadır. Dikkatle inceleyelim.

  • Konu 4

    Cumle-yi murekkeb (جملۀ مرکب) /Birleşik cümle

    Birleşik cümlede birbirini anlamca tamamlayan birden fazla cümle çeşitli bağlaç ve edatlarla bir araya gelir. 

    Bir temel cümleyle onun anlamını güçlendiren, geliştiren ve tamamlayan bir veya birden fazla yan/bağlı cümlenin oluşturduğu bütünlüğe birleşik cümle denir. Birleşik cümlelerde ana yüklemi besleyen bir veya daha fazla eylem, yüklem veya yargı söz konusudur. 

    Temel cümle, müstakil basit cümle olup yan cümle onu anlam ve etki bakımından desteleyici niteliktedir.

    Bu derste birleşik cümlelere bir giriş olarak "harf-i rabt" (bağlaç) konusu ele alınmaktadır. Farsçada birleşik cümle için "harf-i rabt" çok önemli bir işleve sahiptir. 

    "Harf-i rabt"lar, "sade" ve "murekkeb" olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

    Ekteki dosyayı okuyup inceleyelim.

  • Konu 5

    Vücûh-i fi'l (وجوه فعل)

    Yüklem ve cümle türleri bu kısımda ele alınmaktadır. Bir yargı, durum ve eylem bildiren yüklemlere ve bu tür yüklem barındıran cümlelere "cumle-i ihbârî" ve böylesi bir cümlenin yüklemine "fi'l-i ihbârî" denilmektedir. Bir dilek, temenni ve istek içerek yüklem ve cümleler ise "iltizâmî" kapsamında değerlendirilmektedir.


    1- Veche-i ihbârî (وجهِ اخباری)

    Veche-i gozârişî (وجهۀ گزارشی)  tabiri de kullanılır.

    2- Veche-i iltizâmî (وجهِ التزامی)

    Gramerde veche-i iltizâmî, genelde yan cümlelerde kullanılan bir fiil kipidir. Dilek, temenni, duygu, olasılık ve henüz gerçekleşmemiş eylemleri ifade eder.


    Ekteki dosya bu iki konuyu içermektedir.


  • Konu 6

    Cumle-i peyrov (yan cümle/bağlı cümle)

    Bilindiği gibi, tek başına yetkin bir anlam içermeyen, ancak temel cümlenin anlamını destekleyen, güçlendiren ve zenginleştiren cümlelere yan cümle veya bağlı cümle denilmektedir.

    Bu derste şart anlamı bulunan yan cümlelerle ilgili bilgiler verilmektedir.

    Ekteki dosyaları inceleyelim. 

  • Konu 7

    Terdîd, tereddüt ve ikilem anlamında olup yan cümlelerde gerçekleşmesi kesin olmayan ve ihtimal bildiren durumları ifadede kullanılır.

    Bu yapı bazen şart cümleleri içerisinde de kendine yer bulur.

    Şart cümleleri her zaman kesinlik içermeyebilir. Bazen içerisinde tereddüt ifadesi de bulunur.

  • Konu 8

    Ara sınav

    • Konu 9

      İsim-sıfat

      Yapı bakımından isim ve sıfat

      Bu derste cümleyi oluşturan kelimelerden isim ve sıfat üzerinde durulmaktadır. 

      İsimler ve sıfatlar yapı bakımından sade/basit ve mürekkeb/birleşik olmak üzere iki kısma ayrılır.

      anlam bakımından ise isim ve sıfatların çeşitli kısımları vardır.

    • Konu 10

      Ekler

      Ön ek (پیشوند)

      Sonek (پسوند)

      Farsçada ön ek ve sonek kullanımı yaygındır.

      Ön ekler, kelimenin başına gelerek kelimenin anlamını değiştirir. Dolayısıyla ön ek, işlev bakımından yapım ekidir.

      Son ek, Farsçada iki türlüdür. 1) Yapım eki, 2) Çekim eki.

      Farsçada son ekler zengin bir çeşitlilik gösterir. Çekim ekleri bakımından Türkçeye benzer bir durum söz konusudur. Fiil çekimlerinde, fiil kökünün sonuna getirilen ekler eylemin kişisini belirlediği gibi tekil mi çoğul mu olduğunu da belirler.

      Farsça yapım eki olarak görev yapan son ekler bakımından da zengindir.

      Ekteki dosyaları dikkatle inceleyelim.

    • Konu 11

      Birleşik ve türemiş kelimeler


      Birleşik kelimeler birden fazla (genellikle iki) kelimenin veya sözün birleşiminden meydana gelir.

      Birleşik kelimeyi oluşturan unsurlar, kendi anlamsal özelliklerini bir ölçüde yitirir.

      Türemiş kelime, yapım eki alarak yeni bir anlam kazanan kelimedir.

      ekteki dosyaları inceleyelim.


    • Konu 12

      Yapı bakımından fiil

      Yapı bakımından fiil üç kısma ayrılır. Sâde/basit, muştak/türemiş, murekkeb/birleşik fiil.

      Sade/basit fiil, yapım eki almamış fiildir.

      Birleşik fiil birden fazla kelimeden oluşur.

      Birleşik fiil ön ek almışsa ön ekli birleşik fiil tabir edilir.

      Birleşik fiili oluşturan kelimelerden biri basit fiil olmak durumundadır. Birleşik fiili oluşturan öğeler kendi anlam bağlamlarından bir ölçüde uzaklaşıp yeni birlikte yeni bir anlam oluşturur. Birleşik fiiller çoğu kez deyim niteliği taşır. Bundan dolayı bir kısım birleşik fiil için deyim fiil tabiri uygundur.

      Farsçada bazı kelimelerin sonuna masdar eki getirilerek de yeni masdarlar yapılır ki bunlara yapay (جعلی) masdar denir.

      Türkçe ve Farsça yazılmış Farsça dilbilgisi kitaplarından konuyu irdeledikten sonra ekteki dosyaları dikkatlice okuyunuz.

    • Konu 13

      Sıfat

      İsmin çeşitli yönlerini niteleyerek öne çıkaran sıfatlar görev ve işlevlerine göre çeşitli gruplara ayrılır.

      Sıfat bir isimle birlikte gelmeyip tek başına kullanıldığı zaman sıfat niteliğinden ayrılmış, isimleşmiş olur.

      Sıfat çeşitleri

      Yapı Bakımından:

      1- Basit sıfat

      2- Birleşik sıfat

      3- Türemiş sıfat

      4- Sıfat grubu

      5- Sıfat işlevine sahip cümlecikler

      Anlam ve işlev bakımından:

      1- İşaret sıfatı

      2- Sayı sıfatı

      3- Soru sıfatı

      4- Belgisiz sıfat

      5- Sıfat fiiller/ortaçlar

      Dilbilgisi kitaplarından konuyu araştırınız.

      Ekteki dosyayı inceleyip özetleyiniz.

    • Konu 14

      Sıfatın görevleri

      Sıfatların dereceleri

      Bu derste sıfatlara ilişkin genel değerlendirmeler yapılmakta, sıfatların görev işlevleri ele alınmakta ve son olarak da sııfatlarda üstünlük ifadesi (صفت تفضیلی) konusu işlenmektedir.

      Sıfatın üstünlük derecesi:

       Farsçada üstün sıfat yapmak için sıfatın sonuna “تر” eki getirilir. Bu ek sıfata mümkünse bitişik yazılır. 

      Sıfatın son harfi bitişmeyen harflerin biri ya da “e” sesi veren “هـ” ise, “تر” eki sıfata bitişmez.

      Örnekler:

      بزرگ +  تر -------  بزرگتر daha büyük                          (bozorgter)      

      خوب + تر -------- خوبتر daha iyi                                (hûbter)             

      زيبا + تر ---------- زيباترdaha güzel                          (zîbâter)             

      Üstünlük bildiren sıfatlar, iki nesne, kişi vs arasında karşılaştırma yapmak 

      ya da bir kişinin ya da bir nesnenin veya herhangi bir varlığın

      başkalarından daha üstün olduğunu belirtmek için kullanılır.

      Buna göre üstünlük bildiren sıfatlar, cümlede iki şekilde yer alabilir.

      Birincisi, karşılaştırılan taraf belirtilmeksizin, sadece üstün olan tarafı belirten cümleler kurulabilir. 

      Örnekler:

       

      امروز حالِ من بهتر است.                                                                       Bugün durumum daha iyi. 

      من ماشين گرانتر را خريدم.Ben daha pahalı arabayı satın aldım.                                                    

      امروز هوا گرمتر است. Bugün hava daha sıcak.                                                                                

       

      İkincisi, iki taraf arasında karşılaştırma yapmak için üstün sıfattan yararlanılır. 

      Bu durumda Farsçada “harf-i izâfe” denilen ve Türkçede ayrılma durum ekine karşılık gelen “از” den yararlanılır.

      Böyle cümleler iki şekilde kurulabilir. Birincisi, bu tarz Türkçe cümle yapısındaki sıralamayla birebir örtüşen cümle yapısıdır. 

      Yani önce özne (yani üstün olan taraf), sonra ayrılma durum eki (از), 

      daha sonra özneyle karşılaştırılan taraf (tümleç), en sonda da üstün sıfat ve yüklem yer alır.

      Örnek:

      خانة شما از خانة آنها بزرگتر است. Sizin ev, onların evinden daha büyüktür.                                           

      ماشينِ قرمز از ماشينِ سفيد گرانتر است. Kırmızı araba beyaz arabadan daha pahalıdır.                           

      من از شما زودتر آمدم. Ben sizden daha erken geldim.                                                                           

       

      İkincisi, cümle öğeleri şu şekilde sıralanır: 

      Özneden (yani üstün olan taraftan) sonra üstün sıfat, 

      daha sonra ayrılma durum eki (از)  ve sonra da karşılaştırılan taraf (tümleç) ve yüklem yer alır. 

      Konunun daha açık hale gelmesi için yukarıdaki örnekleri bu yapıya göre tekrarlayalım:

      خانة شما بزرگتر از خانة آنها است. Sizin ev, onların evinden daha büyüktür.                                           

      ماشينِ قرمز گرانتر از ماشينِ سفيد است. Kırmızı araba beyaz arabadan daha pahalıdır.                           

      من زودتر از شما آمدم. Ben sizden daha erken geldim.                                                                           

       

      Başka örnekler:

      استانبول پر جمعيتتر از آنکارا است. = استانبول از آنکارا پرجمعيتتر است.                     İstanbul Ankara’dan daha kalabalıktır.

      پرجمعيت      : nüfusu fazla, kalabalık

      او بيشتر از من کار می کند =  او از من بيشتر کار می کند. O benden daha çok çalışıyor.                              بيش: çok, fazla  

      بيشتر    : daha çok, daha fazla

      کلاسِ ما گرمتر از کلاسِ شما بود. =  کلاسِ ما از کلاسِ شما گرمتر بود.            Bizim sınıfımız sizin sınıfınızdan daha sıcaktı.